Anadoluyu Vermeyeceğiz

Selahattin Durna
66

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Anadoluyu Vermeyeceğiz

Ahir zaman öyküleri
-ANADOLU’YU VERMEYECEĞİZ-

Gün gelir
En karanlık yerinden yırtılır gece
Dağları sırtlanır gelir eşkıya
Dili çözülür türbelerin/duaların kabul vakti
Düşer toprağa cemre

Tamam,
Büyük değildir artık Allah, Kenyalı Obama’dan;
Vaktaki indirildi minarelerden Habeşli Bilal.
Biliyoruz yenildi
Borsa ve sıcak para karşısında Mızraklı İlmihal.
İlginç değildir artık Amentü Şerhi

Ve Hadislerle satılır Munzur
Hatimlerle,mevlitlerle ırzına geçilir Fırtına Deresi’nin
Kuran’dan ayetlerle delik deşik Kaz Dağları
Mülke tahvil olur iman
Göğü delen rezidanslar yükselir ensesinde minarelerin
Kefili Risale-i Nur

Ama biz yenilmedik
Envanterde yok gömdüğümüz mühimmat
Daha biz
Ölülerimizi toplamadık muharebe meydanlarından
Cenazelerimiz morglarda rehin
Savaşçılarımız yaralarını sarıyor kaya kovuklarında
Barikatlarda kaldı ayakkabılarımızın teki

Kanımız karıştı işkencelerde,kan kardeşiyiz biz Anadolu’yla
Ümüğümüze bastı ölüm kaç kez sorgu odalarında
Satmadık
DNA’larımızı değiştik,saç tellerimiz karıştı,
doku örnekleri çaldık birbirimizden
Kardeşlikler sakladık tırnak diplerimizde
Nasıl çözer bizi adli tıp

Topla,çıkar,çarp,böl…
Hesaplar yanılır Anadolu’da
Dinlemeler şaşırtır,açığa düşer istihbarat raporları
Hava çabuk döner burda/bak,açık; bak, kapalı…

Biz bu ülkeyi evladımız gibi sevdik
Kardeşimiz gibi..
Gözümüze uyku girmez tırnağına zarar gelse
Adımız bu yüzden “Fedai”

Laz’ız,Çerkez’iz,Gürcü’yüz,Arap,,,
Kürd’üz biz hepimiz; bu yandan,öbür yana
Halaylarla,horonlarla,barlarla,zeybeklerle…
Türkülerle çizilmiş bu harita

Bu toprağın çocuklarıyız /bizden sorulur hesap
Babalarımız mezarlarından kalkıp
Başımıza dikilip yüz yıl sonra çocuklarımız
Sarıkamış’ı sorarlar,Çanakkale’yi sorarlar…
Mavzerleriyle uyur Toroslarda yörükler
Takalarıyla koyun koyuna bekler pusuda Karadeniz uşakları
Gözlerimizin içine bakar Fırat,Dicle…

Bu topraklar bizim/Evet,Cudi de..
Buğday ovalarında kaç bin yıllık ayak izlerimiz
Portakal bahçeleri bizim,fındık tarlaları bizim
Nasıl böler emperyalizim

Aynı karanlığa bağırdık yumruklarımızı sıkıp sıkıp
Aynı kerpetenle söküldü tırnaklarımız
Aynı urganla astılar/cellatlarımız bile aynı
Kardeşlerimizi vuran namluların seri numaraları bir
Her ölümde biraz daha buralıyız biz
Yeminimiz var:
Anadolu’yu vermeyeceğiz!
s.durna/ocak-şubat2012

Selahattin Durna
Kayıt Tarihi : 28.2.2012 15:17:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Selahattin Durna