Hasret, buralarda hasret kaldık sana
Anlatılamaz bu, öyle hasretiz ki…
Kıyas olmaz ama çölün susuzluğu
Ya da gülün sahipsizliği gibi…
O güzel siman, yüzümüze yüz oldu
Gözlerin de gözlerimize göz oldu
Hasretin bağrımızda yanan köz oldu.
Nil’in Musa’ya hasreti gibi…
Hatıraların hey gidi günlerde, gül
Gözyaşların lalezarda solgun sümbül
Yolunu dört gözlerle bekliyoruz bil
Yakup’un Yusuf’a hasreti gibi…
Kör olmamışız da neyi, neyi gördük
Gergefi nelerin etrafına ördük
Rüyayı dünya nimetlerine yorduk
Yusuf’un yorduğu rüya gibi…
Şöyle yerden semaya doğru bak bize
His his dökülsün nefisler gelsin dize
Erisin benliğimiz yol olsun size
Davut’un elindeki demirler gibi…
Ağlayan gözyaşları gibi ağlasam
Gözyaşımıza bulut ol da gel desem
Sevdam lime lime ve bin parça isem
İnan, darda kalmışın duası ne ki…
Maneviyatın tüttüğü yerler bura
Ashabın destanlaştığı yerler bura
Vahyin yeşillendirdiği yerler bura
Anadolu’m Cennet, Oralar da ne ki
Kayıt Tarihi : 15.2.2009 02:25:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

sevgi ve selamlarimla. tam p. 10
Gözyaşların lalezarda solgun sümbül
Yolunu dört gözlerle bekliyoruz bil
Yakup’un Yusuf’a hasreti ne ki…
kaleminize sağlık Rabbim hepimize kavuştursun.
daha 3. şiiriniz bu okuduğum ama emin olunuz 5o şiirinizin hepsini okuyacağım
selamlar
Ashabın destanlaştığı yerler bura
Vahyin yeşillendirdiği yerler bura
Anadolu’m Cennet, Oralar da ne ki
Anadolu bu kadar güzel anlatılabilirdi, coşmuş yüreğiniz çağlamış kutluyorum saygılarımla
TÜM YORUMLAR (7)