Anadolu Serencamı Şiiri - Nihat Malkoç

Nihat Malkoç
1593

ŞİİR


30

TAKİPÇİ

Anadolu Serencamı

Bu topraklar sulandı ceddimin al kanıyla
Özgürlük bedelini ödediler canıyla

Gökten şarapnel yağdı, cepheler ölüm kustu
Küfrün saltanatında cümle hakikat sustu

Ay ışığını kıstı, ağıt yaktı geceye
İrileşti acılar sığmaz oldu heceye

Dağlar oynar yerinden, kaynar mavi denizler
Çanakkale’de solar, kan kırmızı benizler

Bayrağım al rengini şehit kanından aldı
Yedi düvel bir olup bizi dertlere saldı

Anadolu, içinden nice yiğitler geçti
Âb-ı hayat misali duru suyundan içti

Vatana can bahşeden kem sözlerle anılmaz
Anladık ki her savaş cephede kazanılmaz

Açtık tüm kapıları ecnebi güruhuna
Aydınlık yarınların gölge düştü ruhuna

Kırıldı mızrabımız, sustu gönül sazımız
Boğazda düğümlendi yutulunca sözümüz

Sesimize bir ses ver nerdesin Anadolu? ..
Çağın asık yüzüne perdesin Anadolu

Türkülerimiz sustu, sahne aldı aryalar
Sükût değirmeninde öğütüldü paryalar

Buz tutmuş zemheride yüreğime har düştü
Çöktü edep sarayı ne yazık ki ar düştü

Orkestra peyda oldu, teli kesildi sazın
Çekirge seslerinden duyulmuyor avazın

Bize bizlerden gayri kimse olamaz merhem
Ecnebiye okkayla, bize düşmez bir dirhem

Dilimde paslı kilit, yüreğim müebbette
Samsun kıyama durmuş, Çanakkale nöbette

Uyuyan hissiyatı kaldırdım beşiğinden
Geçemez kem düşünce gölgemin eşiğinden

Ufuklar sis bağlamış, gözbebeklerim fersiz
Ecdadımın bir günü geçer miydi zafersiz?

Yüklediler çileyi bülbülün kanadına
İki büklüm olsa da taşıdı inadına

Ak hayallerimize kurulunca pusular
Ebed çeşmelerinden boşluğa akar sular

Maziden haber verir şakağındaki aklar
Kuru kafalar için zahmet çeker ayaklar

Gönül coğrafyamıza gece çökerken hüzün
Ruhumdaki gölgeler koyulaşır gündüzün

Tez silinir bellekten, unutulur alıklar
Yalnız ekmeği görür kuru kalabalıklar

Ecnebi fikri boşa, neyi varsa yele ver
Yık haramın bendini, çağlayan ol, sele ver

Dünü bağrında saklar Anadolu toprağı
Tanınmaz oldu çınar dökülünce yaprağı

Yalnızlığın koynunda kök, dalıyla halleşir
Cepheye giden baba bebeyle helalleşir

İnkârın gölgesinde perdelenir izanlar
Yalnızlığıma ortak olur her gün ezanlar

Gerçek odur ki yiğit düştüğü yerden kalkar
Güneş doğar tepeden kalmaz dağımızda kar

Anadolu bağrında ak nesil yetişecek
Çiğ düşünceler sabrın kazanında pişecek

Dağılır sisler elbet, gün doğmak için batar
Yaralı aslan bir gün iti sırtından atar

Bu toprak şer kaldırmaz doğar Asım’ın nesli! ..
Yurda göz dikenleri boğar Asım’ın nesli! …

Nihat Malkoç
Kayıt Tarihi : 26.10.2016 13:08:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Nihat Malkoç