Mehmet Gözükara - ANADOLU’nun DOLUNAYI B ...

Mehmet Gözükara
269

ŞİİR


16

TAKİPÇİ

ANADOLU’NUN DOLUNAYI BAHAETTİN KARAKOÇ…

Bahaettin Karakoç ve dolunay yan yana gelince, bir geceye iki ay doğmuşçasına şule yaymaktadırlar. Gönül dünyamızın kapısı aralanarak söz ülkesine yolculuk yapılmaktadır.

Karakoç; şiirlerinde sözü sırlayıp, Maraş bindallısı gibi işler. Gönül şehrinin kapısını sözle motifler, sözle kilitler. O hiçbir zaman sözün ucuzunu söylemez. O bir aşk şairidir. Onun şiirinde ucuz şeyler bile paha biçilmez inciye dönüşerek dile zenginlik katmıştır. Çünkü biz biliyoruz ki Karakoç her sözü gönlünün derinliklerine dalarak, subjektif boyuttan objektif boyuta taşır. Onun sözü –şiiri- kültürel zenginliğimizi ve ağızda anne sütüne benzetilen Türkçenin inceliklerini ilk elden servis yaparak unutulmaya yüz tutmuş değerlerimizle yüzleşmemize sebep olur. “Şiir bütün insanları ilahi bir kâinata davet eder” der. Anadolu’dan kopmadan metropellere seslenen Karakoç; oralardan aldığı sesleri kendileştirerek doğduğu ve içinde yaşadığı kültür ırmağına aktarır. Avamla havas arasında kültür köprüsü olmayı başararak zoru yenmiştir.

Medeniyetin en büyük ayağı olan şiir ailesine kattığı değer bakımından önemli bir birikime sahip olmamıza kapı aralayan Karakoç, soylu şiirin şairidir. Ulvi gayeler için yaratılan insan, yüksek değerler peşinde at sürdüğü ve ömür tükettiği sürece mübarektir. İnsanın içinde taşıdığı dağ ile derinliği doğru orantılıdır. Sözden ibaret olan şiirin hakikatte bir değerinin ve yerinin olmasına inanan Karakoç; zamana direnecek güçte olması gerektiğinin sancısını -on iki yaşında- 1942 yılında başladığı şiir serüveni süresince çekmiştir. İşte bu yüzden şahsi gayretiyle çıkardığı dergiye “Dolunay” derken, yaptığı şiir şölenine de “Dolunay Şiir Şöleni” demiştir.

Tamamını Oku