Anadolu’m da
Gün doğmadan henüz
Sessiz ve erken başlar yaşam.
Başlar başlamaz umutlar ekilir
Her yeni güne ki;
Sahte kahkahalarla dolu yaşama inat.
Başlayan gün müdür?
Çile mi?
Yaşamak gerek!
Anadolu’m da,
Toprak kokar, çatlamış eller.
Yaşamı koparırcasına kavrayan,
Ekmek peşinde harap ve bitap…
Toprağa mahkûm eller.
El mi toprak kokar
Toprak mıdır el gibi kokan?
Çatlamış elleri kavramak gerek!
Anadolu’m da,
Başı dumanlı dağlar vardır;
Üstüne yazılmış binlerce ağıt
Dağları, dağ değil,
Sanki üst üste yığılmış dertler.
Dağ mıdır, dert yığını mı?
Dağlara gitmek,
Dağlarda solumak gerek!
Anadolu’m da,
Tarlalar, tarla değil sanki;
İlmek ilmek dokunmuş halı,
Her ilmekte alın teri, emek
Her tarlada bir öykü saklı.
Halı mı, tarla mı?
Kekik kokan tarlaları
Gidip görmek, öyküleri bilmek gerek!
Anadolu’m da
Kızlar, kız değil sanki bir melek
Omzunda yük, elinde yığınla çile,
Salına salına suya değil,
San ki, güneşe giderler.
Yüzlerinde binlerce gülücük
Melek mi, gerçek mi?
Doyunca bakmak gerek!
Anadolu’m!
Yiğit insanlarımın diyarı.
Dağlarca kaygıya inat
Kucaklar dolusu sevginin ekildiği yerler.
Nasıl da bulunur binlerce kahırdan,
Yudum yudum sevgiler?
Gitmek, görmek, yaşamak,
Tanımak gerek!
Anadolu’m!
Ana dolu…
Kayıt Tarihi : 3.12.2006 11:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Yiğit insanlarımın diyarı.
Dağlarca kaygıya inat
Kucaklar dolusu sevginin ekildiği yerler.
Nasıl da bulunur binlerce kahırdan,
Yudum yudum sevgiler?
Gitmek, görmek, yaşamak,
Tanımak gerek!
Anadolu’m!
Ana dolu…
gayet hoş olmuş.
Kutlarım.
Saygılarımla.
TÜM YORUMLAR (4)