# Anadolu Masalı 4 (varlık Ve Yokluk Ülk ...

Fatma Doğan
138

ŞİİR


8

TAKİPÇİ

FATMA DOĞAN
VARLIK ve YOKLUK ÜLKESİ
Bir varmış bir yokmuş.
Zümrüdü, Anka’nın Göklerde ve zamanda hükümran olduğu masallar diyarında aynı ülkenin toprakları üzerinde iki devirde iki ülke ve kralları hüküm sürmüş.
Çok çok eski devirlerde yaşayan, Varlık ülkesinin kralı ile, çok çok ileri çağlarda yaşayan yokluk ülkesinin kralı varmış. Bu iki kralda ülkesini seven ve ülkesinin iyiliğini isteyen iki babacan kralmış.
Eski devirlerde yaşayan Varlık ülkesi, sulak mı sulak olduğundan Ağaçları neredeyse güneşe değecek kadar büyürlermiş. Bulutlarsa sanki pamuktan yumak gibi yumuşacık, Üstüne yatılacak bir döşek kadar güzelmiş. Bu ülkede insanlar çok mutlu, hayvanlarsa insanlardan daha da mutluymuş. Koyunlar, kuzula, seke seke gezer. Kuşlar türlü türlü şarkıları hep bir ağızdan cıvıldar dururlarmış. Bahçeler bağlar bereketli ve yemyeşil coştukça coşar,meyveler sebzeler dolaplardan taşarmış.Her ailede en az, beşer onar çocuk yaşarmış .Evlerden tıngır mıngır beşik sesleri gelirken, Bir sürü, çoluk çocuk da dışarda ordan oraya koşturur dururlarmış. Yani varlık ülkesinde her şey tıkırında ve yolundaymış. Tıkırında demişken, bu ülkedeki saatlerde tıkır tıkır sekmeden işlermiş, vakitler öyle bereketli öyle bereketliymiş ki herkes her işini yapar,daha da bir sürü vakitleri arta kalırmış. Tüccarlar, adamlar, kadınlar ,herkesin kim olursa olsun beline taktığı kadife keselerinden, hep şıngır mıngır altın sesleri gelirmiş ama dedikya herşey bol bol olduğundan kimse kimsenin malına yan gözle dahi bakmazmış. Varlık ülkesinin krallığındaki bu nimetler için kral ,yüksek bir tepeye çıkar her gün Allaha şükreder ve secde edermiş. Yüce Allah’ta bu nimetleri şükrettikleri o ülkeden hiç esirgemezmiş
İleriki çağlarda aynı topraklarda yaşayan yokluk ülkesinin krallığında da sular çağlamakta fakat, ağaçlar bir türlü ormana dönüşememekteymiş. Her iki ağaçtan biri kuruyor, ne zaman ağaç dikseler boyu boylarını aşmıyormuş.Kuşların tüneyecekleri doğru dürüst bir ormanları bile yokmuş ,yüksek bi yerden bakılsa parmakla sayılırmış ağaçların sayısı.Bu yüzden birçok hayvan,yokluk ülkesini terk etmiş. Kalanların da. bir bir soyu tükenmeye başlamış.Koyunlar iki üç yılda bir kuzulamakta ineklerin sütü bir tası geçmemekteymiş. Çocuğu olan analar babalar onlara bir şey olur korkusu ile gözlerinin içine bakar dururlarmış. Zaten insanların en çok iki çocuğu olmaktaymış. Olmayanlar da olanları kıskanır imrenir imiş. Yokluk ülkesinde saatler tıkır tıkır işlese de, Kimseye zaman yetmez, Ne zaman yatarlar, ne zaman kalkarlar hiç bilmezlermiş. Hep bir koşturma, hep bir telaş, hep bir kaçma kovalamaca varmış, neredeyse herkes durmadan çalışır, ancak keselerinin dibi delik gibi hiç paraları olmazmış. Mutfaklarda fareler yere düşse, yokluktan kafası yarılırmış.Bu durumu gören yokluk ülkesinin kralı bir dağın başına çıkar kara kara düşünür aklına hiçbir çözüm gelmezmiş. Ancak sadece Allahtan kendilerini bu beladan kurtarması için avuçlarını açar dualar eder secdeye kapanırmış.

Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta