ALTIN TOPLU TOMBUL TEYZE
Bir varmış, bir yokmuş, Göbeklitepe adında bozkırın boylu boyuna uzandığı yaylaların ortasında adeta göbek gibi duran bir köyde, göbeğinin büyüklüğüyle dalga geçilen Tombul bir Teyze yaşarmış. Tombul Teyze’nin göbeği o kadar büyükmüş ki, köyün çocukları bile Tombul Teyze, göbeğinde ne var ne taşıyorsun?” köyümüz senin yüzünden mi göbekli Tepe oldu diye takılırlarmış. Tombul Teyze ise bir üzülmüş ,iki üzülmüş denilenlere alınmış, kırılmış, üzülmüş, ama nafile, köyün çocuklarını kendiyle alay etmekten bir türlü vazgeçirememiş. Kendi ile barışık biri olduğundan zamanla, kendince bunu aşmanın yollarını bulmuş, zaten neşeli bir yapısı varmış ,oda bu kendine takılmaları eğlenceye çevirmeye başlamış, her seferinde göz kırpar, “Karnımda altın bir top var!” dermiş.
Onun böyle deyişi çocuklarında merakını iyice cezbetmiş, Artık dalga geçmeyi bırakmışlar ama bu kez de merakları katlandıkça katlanmış,hergün gelip, Tombul teyze ne olur bize altın topunu göster. Biz top oynamak istiyoruz ,bizde altın topumuz olsun istiyoruz demişler.
Çocuklar, altın topunuzun olabilmesi için ilk önce altın gibi bir kalbinizin olması gerekir demiş. Altın kalpli olamayanlar asla altın topun sahibi olamazlar ve altın topu göremezler. Başlamış çocuklarda bir altın kalpli olma yarışı .Soluğu alan Tombul Teyzenin yanına koşuyormuş.
-Hadi söyle Tombul Teyze ne yapmamız gerek?
Tombul Teyze demiş ki iyilik ve güzellik biriktirmek gerek.
-Nasıl biriktireceğiz ki onu,iyilik birikmez ki demişler.
Sen nerdesin, ey sevgili, yaz günleri nerde!
Dağlar agarırken konuşmuştuk tepelerde,
Sen nerde o fecrin agaran daglari nerde!
Akşam, güneş artık deniz ufkunda silindi,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta