Anadolu Kadını Şiiri - Gazi Küçükgiller

Gazi Küçükgiller
56

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Anadolu Kadını

Çalışkan ve cefakar olur, Anadolu kadını,
Diliyle asla söylemez, kocasının adxını,
Dondurmanın, Çikolatanın bilmez tadını,
Güzelleşmek için de zorlamaz kendini.

İnek sütüne alışmıştır, keçi beslemez,
Başına bir hal gelse, kimseye seslemez,
Ekmek bulursa, katık da isterim demez,
Çarık kafidir, İskarpin, çizme istemez.

Dünü-günü birdir, herdem çeker hasret,
Sadece yazı mukadderat der, bir de kısmet,
O cefakarlara asla yakıştırılmaz, basiret,
Acılara, kederlere de isim bulmuş; taksirat.

Eş seçme hakkı yoktur,Bağlıdır töreye,
Sacda patile bilir, ama özenmez böreğe,
Kocasından evvel sarılır, kazmaya-küreğe,
Ona Saçı uzun, aklı kısa, eksik etek demişler.

Damdaki maldan farklı değil onun hali,
Dört duvar arasında geçen halinden belli,
Bütün hemcinslerinin de hali bu, besbelli,
Ama kocaları endam gösterir, kelli- felli.

Bu ne alicenaplık, bu ne büyük asalet,
Teredüt etmeden, kocasına verir vekalet,
O daima bekler ki, Haktan gele adalet,
Yine de onlara reva görülür, ser - sefalet

Hayalleri çoktur onların, dünyaları geniş,
Birisi 'Yuvayı yapan dişi kuştur' demiş,
Demiş mi? Dememiş mi? Belki de demiş,
Demişte ne olmuş, sadece herzeyi yemiş,

Gelişimiz toprak, Akibetimiz yine topraktır,
Aslında kadın ağaca gıda sağlayan yapraktır,
Ama kustuğu kan, yadiği sadece dayaktır,
Bunu reva görenler hakk katında nahaktır.

Her zaman sevecendirler,bilmezler naz-niyaz
Adları Ayşe'dir, Fatma'dır, belkide safinaz,
Daima vericidirler,yoktur doğalarında kapris,
Yine de onlara tanınmaz bir hak, bir imtiyaz.

Herkesten önce fehm ederler, gelecek felaketi,
Canını dişine takar, savmak için bu sefaleti
Onlara kader diye yutturmuşlar kara cehaleti,
Bu onların kaderi değildir, sağlayalım suhuleti.

Onları da Allah yarattı, verdi canlarını,
Bit'e, Pire'ye emdirdi olanca kanlarını,
Yobazlar, zombiler takdir etmez kadını,
Atatürk, medeni kanuna ekledi adlarını.

Kocasına yardım için, yataktan fırlar şafakta,
Eğer tenceresi yoksa, pişirir yemeği kapakta,
Kocasından üç adım geridedir yeri sokakta,
Elde yok, Avuçta yok, biçaredir o mutfakta.

O bilir ki aç çocuğu, kocası aş ister yoktan,
Allah büyüktür ama, aş-ekmek inmez gökten,
Çünkü; Un-Bulgur-Yarma tükenmiştir çoktan,
Yine de ayarlar yemeği, yedirir çerden-çöpten.

Kadın hem bir cinsi latif, hemde bir anadır,
Ya Rab, şikayetim, niyazım elbette sanadır,
O alışıktır çileye, ancak zararı yine onadır.
Rabbim duy onları, Oyum, kanaatim o yanadır.

Sonunda el açar; Allahım usandım bu fakirlikten,
Sana karşı asiyim, kurtar beni bu yoksulluktan,
O bilirki, böyle de yapsa, tane dökülmez oluktan,
O vefakar, usanmıştır kocadan, çağa-çoluktan.

Bir sabah kocası koşar sabana çelimsiz öküzü,
Acınacak durumdadır, hemde yaş dolu iki gözü,
Kadın acıyarak seyreder, bu gamlı-yaslı yüzü,
Demek ki Hakk''ın katında kabul olmuştur sözü.

Adam Ho, deyip, düşer yola, gitmek için tarlaya,
Tarlası epeyce gendir, saban takılır bir kermeye,
Uğraşır epey zaman, öküzlerle, terleye terleye,
Sonunda çıkardığı Sim-ü zer, olur ona sermaye.

Adam şaşkın, der; ' karı şu nasibe at bir nazar,
Allahın keremine bin şükür, hemde sed hezar,
Sen sıtk ile yakarmıştın, işte hakk oldu muntazır'
Allaha çok şükür yardımımıza yetşti, Bozatlı Hızır.

Bu nasip olunan servet, gizlenir bir süre,
Düzenleri beter bozulur, huzuru Hakk getire,
Zira göze çarpardı, harcayamadılar aşikare,
Ancak bir şehir kenarına taşınmaktı tek çare.

Tek varlıkları olan öküzleri ucuz ucuz sattılar,
Aldıkları parayı, keçilerin parasına kattılar.
Yine de denkleşmedi, tek tarlayı da sattılar,
Zar zor kendilerini, bilmedikleri şehire attılar.

Şehir cezbediciydi, o yana bu yana seyirttiler,
Hevesle çocuklarını okula yazdırıp eğttiler,
Bu arada, bağlı oldukları törelerden de saptılar,
Sim-ü Zer'leri de bozdurup, kurnazlara kaptırdılar.

Şehir hayati tatlı geldi, ancak çok taşralı idiler,
Alacalı buzağı gibi, hemen fark edilir bu gibiler,
Herkes bunlardan çöplendi, arkadan enayi dediler,
Mangaldakiler daha pişmeden, komşularla yadiler.

Yeni hayatları güzeldi, çok gitti hoşlarına,
Gece yaşamında, çok şeyler geldi başlarına,
Çok kere yapıştılar asfaltlara, yol taşlarına,
Fırsat kollayanlar da bakmadı göz yaşlarına,

Paralı adam ağa oldu, ama anlamadan ağalığı,
Ukelalığı çekilmezdi,çok belli oluyordu kabalığı,
Kendisinden nefret etti,yanındakı yaşlı babalığı,
Dayanamadı, günden güne bozuldu sıhhatı sağlığı,

Köylü kadın ise, iyi öğrenmişti piştiyi, konkeni,
Dedi, artık kimseler yenemez oyunlarda beni,
Bir gün beyine,ne babanı isterim, ne de seni,
Arkadaş ortamında mahçup ediyorsunuz beni.

Kış kapıya dayanınca da, dedi istemem soba,
Evde ekmek yapamam, Un alma, torba, torba,
Çok banal geldi bana ayran, bulgur, hele çorba.
Tırnaklarım kırılır, cildim bozulur, beni yorma,

Miras yediler gibi yediler,o an paraları çoktu,
Ancak gelecek felaketten hiç haberleri yoktu,
İyi insanlar çoktur, biri adamın yanına çöktu,
Evlat 'Hazıra dağ dayanmaz' fikrini aklına soktu.

Vardı Hanımının yanına,hanım dedi; dinle sözümü,
Bir ihtiyar nasihat etti bana, uyandırdı saf özümü,
Bundan sonra para harcarken açık tutarım gözümü,
Lakin demirin tavı kaçmıştı, bulamadılar çözümü.

Kadın rüyasında görseydi, inanmazdı bu habere,
Kendi para cüzdanını nafile karıştırıyordu, habire,
Dedi bu bir rüya, bu rüya elbette muhtaçtır tabire,
Aldırmadı,Allah bize sağlık, afiyet ve sabırlar vere.

Paralarının ucu kaçmıştı, boşuna aradılar ipini,
Kısa zamanda suyunu çekti, gördüler küpün dibini,
Adama inme indi, açamadı ağzını, oynatamadı dilini,
Nasip bu kadarmış deyip, dünyadan çekti elini

Kadın köydeki yaşamı için, Hakk'a döndü yüzünü,
Tanrı'nın tükenmez rahmetine dikti her iki gözünü,
Ancak hayatta bir kere Hızır çıkarmış insan önüne,
Allah, Muhammed Ali'yi bir bilip, dönmeli özüne,

Erkeği tam, kadını yarım sayanlara ders olsun,
Fatma anamız da kadındı, saymayana yuh olsun,
Tüm analara, hatunlara saygılar, sevgilrer olsun.
Tüm ümmeti Muhammedin geçmişlerine rahmet olsun.

Gazi Küçükgiller
Kayıt Tarihi : 20.3.2009 22:04:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Gazi Küçükgiller