Anadolu insanım, içtenli ve duygulu;
Sevgiler saklıdır, altın kalbinde.
Yıllar önce gurbete çıktı,
Bir yatak, bir yorgan,
Bir çatal, bir kaşık…
Yıllarca bodrumlarda yattı,
Aç, susuz ve uykusuz…
Patronu iş verdi, sevindi,
Çocuklarına para yolladı,
Günlerce, haftalarca yıkanmadı,
Gece üçlere kadar, hurda topladı…
Patronu büyüdükçe büyüdü,
İşçi, küçüldükçe küçüldü,
İşçi alın teri sildi, göz nuru döktü,
Çocukları ve karısı çok uzaktı…
Sigarasını sessizce yaktı,
Dumanları gözlerine süzüldü,
Patron: ” Ben sana iş ve aş verdim” dedi,
İşçi boynu bükük yere baktı.
Patronu aç mısın evladım dedi?
Susuz musun yavrum dedi?
Çilekeş işçi: “ Aç ve susuzum“ diyemedi.
“Abi ben tokum, az önce yedim,
Abi, su da istemem sağol” dedi.
Bir bardak suyun, bir tabak yemeğin,
Başına kakılmasını istemedi.
Bir nefes aldı, bir yutkundu,
Şehrin derinliklerine daldı gitti…
Kalbinden “Rızkı veren Allah’tır,
Çalışmak benden, rızk Allah’tan.”
Dedi, büyüklenmeden çalıştı, didindi.
Tırnakları yere bastı,
Şehirden bir avuç toprak satın aldı,
Parmağını oraya çiviledi.
Halatla kollarından, ayaklarından çektiler,
O yerinden hiç oynamadı…
Derken bir avuç toprak daha aldı,
Çiviler çoğaldı, ayakları sağlamlaştı.
Başını sokacak bir delik buldu,
Günlerce aç ve susuz kaldı
Ve oradan sağa sola baktı.
Güneş ışınları, ona da göz kırpıyordu,
Hem de gülümsüyordu,
Derken bir göz ev yaptı.
Çoluğunu çocuğunu oraya getirdi,
Herkese çalıştı, ter döktü,
Sofranın başında uyuya kaldı,
Tahtalar yatak, ağaçlar yastık oldu…
Akrabaları çalışmaya geldi,
Onlara ekmek, su; iş verdi.
Derken iki, üç, beş yirmi beş…
Oldu bir mahalle boydan boya,
Dükkânlar, fırınlar, mağazalar, fabrikalar açıldı,
Demirler kesildi, mobilyalar dizildi boydan boya.
Eski patronlar, hal hatır sormaz oldu,
Sermayeleri ve işçileri günden güne azaldı.
Bayramlar, düğünler, nişanlar, cenazeler,
Sevgi yumağı oldu, büyüdükçe büyüdü.
Yıllar önce misafir olmak imkânsızdı;
Şimdi senin en yakınların şehrin sahibi,
Köy de senin, kasaba da, şehir de…
Sen hem köylüsün, hem de efendi.
Ekmek de yaparsın, uçakta…
Mutlu bir yuvan var, çok yakınında.
Iraklar yakına, tutsaklar hürriyete kavuştu.
Kendi kimliğine sahip çıktı,
Şehrin varoşları, sevgisini hiç esirgemedi,
Onları patronları gibi hiç dışlamadı.
İşçileri patron etti, sahipsiz sokaklar,
Anadolu insanım sen çok yaşa…
18. 07. 2007
İstanbul
Kayıt Tarihi : 15.5.2009 05:36:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![İdris Çetin](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/05/15/anadolu-insanim.jpg)
Başına kakılmasını istemedi.
KUTLUYORUM, GÜZEL ŞİİR!
Sermayeleri ve işçileri günden güne azaldı.
Bayramlar, düğünler, nişanlar, cenazeler,
Sevgi yumağı oldu, büyüdükçe büyüdü.
Yıllar önce misafir olmak imkânsızdı;
Şimdi senin en yakınların şehrin sahibi,
Köy de senin, kasaba da, şehir de…
Sen hem köylüsün, hem de efendi.
Güçlü bir anlatım, düzgün bir kalem. Kutlarım bütün kalbimle...Naime ÖZEREN
TÜM YORUMLAR (3)