Sanat sömürü bilmez. Aksine, fikren, duyguca ve kullanım sürecince, sanatın kendisi sömürülen yararlanılandır. Anadolu (Gazi) Hareketi, kendi dışına eperiyalist olmayan bir amacı olmakla tüm mekanik savaşlardan ayrılıp, konusu toplumunun yararı ve yararlanması olan bir faydacı sanattır.
Sanat kendi yanlışlarını da yansıtan bir diyalektik oluşumdur. Anadolu (Gazi) hareketi de uygulama aşamalarında, yanlışlar sapmalar yapsa da, temel yapıyı gerçekleyen amacı, kendi toplumunun bekası olan ve insan aklının (naklin değil) ürünü olan, sistem gerçeklenmesi tam bir diyalektik sanatıdır.
Anadolu hareketi bir etkileme gücü olarak da, sanattır. Estetiksel (kendisine özgü imeceleşen devinim ve karma ekonomi politikalar gibi koyuşlarla) doyurucu olaraktan sanattır. Sanatın toplumsal oluşudur.
Anadolu (Gazi) hareketi, akıl ve bilimsel seçeneklerin eşliğinde; güzel ile uğraşır olması (devrimler süreci) güzelin göreceliği içinde yanlışları (sürecin aksayan yanlış uygulanan yanlarını) taşır olmasının kabulü ile bile, bir sanattır; estetikliği de buradadır.
Nesnel yaklaşım açısından da bir sanattır, ilişki ve ilişkilenmesini göksel nakilden değil de; yerdeki mevcut üretim araçları, üretiş ve paylaştırış gerçeklenmesi ile ilişkileyip düzenleyen bir nesnellik ve bunun güzel ve estetik anlam ilgisini kurmuş olmakla, soyut çıkarım anlayışı ile bir sanat tavrıdır.
Laik (akılcı) yapılı sanat yaklaşımı açısından, özel var edişlerle, özne öznellikçi sanat oluşunu ortaya koyuyordu.
Hareket içermesi, bir “karma ekonomi “ olaraktan da bir ifadenin anlatım birliğiydi. Karma ekonomi anlayışçı bir teoriyi biçimleyip, ortaya koyup, uygulama etkinliği olaraktan somut şekilde göstermesi de, bir sanatsal görünümdür. Atanın zamanındaki konjonktürselliğin kendi toplumuna yorumlayışının bir yansıtılış ifade sanatıdır
Sanatın, etkileme gücü, etkilenme belirişçi yönü, Gazi'nin yaratıcı eylemleriyle; insanın toplumla ve insanın toplumsal üretim ilişkisini, karşılıklı etkileşmenin bir yönetimi olaraktan da, bir aşama yapma, sanattır. Araştırıcı, yaratıcı, geliştiren tutumları tüme (ilke olarak unsurlara) aidiyet kılması da bir başarı sanatıdır. Sanatın toplumsal olmasıdır. Sanatın aidiyetten yansımasıdır.
Sanat bir varlaşmanın, bir var oluşun diyalektiğidir. Kendisini ölçme durumlarına, kendisini kanıtlama edimidir. Değiştirirken değişmedir. İşte bu eski yolun şaşmasıdır, düz (lineer) gidişin olmayışıdır. Nedeni, konjonktürsel, toplumsal ilişkilenişten kaynaklanan zorunlu değişme isteğidir. Gazi hareketi de tüm bunları sağlamıştır.
Sanat, kendinden önceki aşamalara indirilemezliktir. Yani, üst olan, alt olana indirilemez tersinmezlik evrensel yasasıdır. Geriye çözülemeyen, ileriye doğru nicelenerek çözülüp seçenekleşen olgu durumlardır. Genç toplumda, geriye çözülmez ama ileriye doğru gelişmeci ilişki çözülmelerini ortaya koyacaktır.
Sanat doğaüstü güç için erekçilik taşımaz. Bu evrensel işleyişin bir muktedirliğidir. Anadolu hareketi de doğaüstü bir erekçilik taşımamakla, haldeki toplumu yansıtmakla, Gazi’nin toplumsal hareketi, sanatsalı yansıtmıştır.
Toplumlar özü gereği sanatı toplum içenlikle üretir, bireye yansıtır. İnsan öznelliği, sanatı toplumun içinde oluşturuşla (kılarken) bu sanatın işlerliği (artan kapasite) olmaktadır. Halk sanatı her zaman bilmeyebilecektir. Su içinde olup, suyu bilmemek gibidir. Halk sanatı üretirken sanatı bilmez. Ama toplum bilir ve bilmek zorundadır. Anadolu hareketinin toplumsal yapısı, sanatını biliyordu. Her ne kadar halkın bir kısmı, bu hareketin içinde olmakla birlikte, bu sanatı (bu hareketi) tam olarak bilmemekle de çelişkisini beraberinde taşırlar.
30.12.2008
Bayram KayaKayıt Tarihi : 2.7.2010 23:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!