Yolum yok, suyum yok, aşım yok,
Malım yok, param yok, işim yok,
Derdimi çekecek başım yok,
Vay anam, vay gülüm, vay balam...
Hastayım, doktora varamam,
Dertliyim, yaramı saramam,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Kardeşim yüreğine saglık.Görüşmeyi arzu ederim.Halimizi anlatan şiirinizi kutluyorum.Başarınız daim olsun.Allaha emanet olunuz selam ve saygılar
yürekten geleni yürekten kutlarım saygılarımla
buda benimki
Anadolu Benim
Altın medeniyetlerin kurulduğu yer,
Boz bulanık suların durulduğu yer,
Çağlara zincirlerin vurulduğu yer,
Anadolu benim, ben Anadolu’yum.
Lalelerin, nergislerin boy attığı,
Ol Leyla Mecnunların aşkı tattığı,
Al alların alını bala katığı,
Anadolu benim, ben Anadolu’yum.
İstanbul İstanbul’da kutlu rüyanın,
Doğduğu yerim gecenin üstüne ayın,
Tek gözdesi hala şu fani dünyanın,
Anadolu benim, ben Anadolu’yum.
Türkün ebedi yurdu mavi otağı,
Yunus, Mevlanaların sevda ocağı,
Ana kuzularının ana kucağı,
Anadolu benim, ben Anadolu’yum.
.........................................
Dertlerim dağ gibi, sezen yok,
Gayret yok, plan yok, düzen yok,
Hâlimi yazacak ozan yok,
Vay anam, vay gülüm, vay balam...
Türkü gibi, oturaklı ifadeler ve akıcılık.
Beğendim, tebrikler. Başarılarınız daim olsun.
Selam ve sevgiyle.
SU GİBİ ŞİİR GRUBU 2.HECE ŞİİR DEĞERLENDİR PROJESİNE KATILDIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER.....
______ŞİİRİNİZE YORUM DESTEĞİMİZ...
__İbrahim Coşar
Akıcı ve hatasız bir hece şiiri. Son kıtadaki ayak satırı değişmese daha güzel olurdu.
Çünkü okuyucu o ayağa alıştı şiirin diğer kıtalarında.
Dilde takılma yapıyor. Birde hece ölçüsü 3+3+3=9 lu. alışılan ölçü değil.
__Gülşen Şenderin
Konu güzel fakat kısıtlı bir anlatım olmuş...redif kafiye işlenişi yerinde...
__Hıfzı Özbekmez
Konu güzel işlenmiş. Meram anlatılmış.
3+3+3 9 lu hece kullanılmış. Böyle bir hece kuralı var mı?
Açıkçası ben bilmiyorum. 7 li 8 li 11 li 13 yada 14 lü hece kullanılıyor
ama 9 lu heceyi yeni okudum.
ŞİİR ÇALIŞMALARINIZDA BAŞARILAR DİLERİZ....
Buram buram içtenlik kokan güzel bir şiir.Şairi kutluyorum..Fikri KÜÇÜKUKUR..
hep doğruyu söylüyorsunuz anadoluda bir yanda yokluk,bir yanda çile bir yanda yollarda pusu kuruluyor,bir yanda analar ağlıyor,kısaca dert çok derman yok,sizi yürekten kutluyorum çok güzel kaleme dökmüşsünüz tebrikler.
Tek kelimeyle fevkalade.
can-ı gönülden kutlarım muhabbetle.
ilk tam puan benden
çok güzel dizeler.....kaleminize sağlık...tebriklerimle....
Bu şiir ile ilgili 8 tane yorum bulunmakta