-“Soğukkuyu (lâstik) giyer bizim oraların bebeleri hep…”
Nasırlı ellerinden ana oğulun
Umuda, güneşe, yuvaya kanat kanat
Yükseliyor bıldırcın
Gök üç parça:
Biri anaya, biri oğula, ya öteki?
Ötelerden babaya…
Dört buluta bölünüyor ikindi
Çekiç murça, murç çekiçe vurdukça:
Çın! Çın! Çınnn! ...
Taş dört parça…
**
Kayar oğulun lâstik ayakkabısı
Düşer dibine susuz kuyunun
Susar çekiç, susar murç
Taş yürekli zaman acıya gebe
Feryat-figân ana
Oğul dipte
Kuyu, hırçın mı hırçın…
Ana yüreği kırk parça
Bir koşu toplanır konu komşu
Atılır urgan, döner çıkrık
Sarılır urgana oğul
Saman sarısı bir yüzle çıkar yukarı
Kucaklaşır ana oğul
Koklar oğulcuğunu, sarar göğsüne
Ana yüreği kocaman şimdi
Bir dua gönderir
Umuda, yuvaya, güneşe
Sarışın mı sarışın…
Ertesi gün delinir kaya, kırılır taş
Çekiç murçla aynı yerde, aynı aşkla sarmaş dolaş
Çın! ... Çın! ... Çınnn! ..
-'17.Temmuz.2007-Saat:21.41'
Kayıt Tarihi : 19.7.2007 05:03:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Ahmet Ayaz
ANNE
Dokuz ay karnında taşıdın beni,
Yılda bir gün anmak olur mu? Seni,
Doğunca gördüm mavi gözlerini,
Dünyalar güzelisin sen hep anne.
Şefkati, sevgiyi ilk sende tattım.
Çocukken senin kucağında yattım.
Ninnilerin ile uykuya daldım.
O güleç yüzün ne güzeldi anne.
Gençlikti, gün oldu birden bunaldım.
Bazen isyan edip, hayattan yıldım.
İstemesem de belki, yordum, kırdım
Üzdüysem seni, affet beni anne.
Her aldığım nefes de seni ansam,
Sana hizmet etmek için yaşasam,
Bir ömür boyu, sırtımda taşısam,
Senin hakkını ödeyemem anne.
Her toplum, kültürde aynıdır yerin,
Allah katında sevgin olmuş derin,
Kurulur arzı-âlemde düşlerin,
Cennet ayağın altındadır anne.
Bildim bileli, hep dua edersin,
Evladını iyi görmek istersin,
Çaresiz gönüle umut ekersin,
Hep senin duana muhtacım anne.
Geçmiş, geleceğe damga vuransın,
Ölsen de gözün arkada kalmasın,
Dünyada ahiret de tek sen varsın,
Sonsuza dek unutmam seni anne... …
Erdoğan Kırmızıoğlu
Selam ve saygılarımla...
TÜM YORUMLAR (6)