Ana Karnına Dönüş - 1.8

İsmet Barlıoğlu
1529

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Ana Karnına Dönüş - 1.8

1.8
Dünyaya Dönüş

Tüm personel Yıldızlararası Uzay Gemisi Foton 1 ‘in komuta kabininde toplanmıştı. Gemiyi terke hazırlanan astronot sayısı beşti ve bunlar; Kaptan Çi Vaştar, Doktor Emmol Lek, Fotonist Kay Rem, Teğmen Vag Lom ‘la Etimolog Şur Çarup ‘tan oluşmaktaydı.
Alarmı bildirmekle görevli olan sinyal lambalarının tümü son derece büyük bir hızla ve birbiri ardı sıra yanıp yanıp sönmekteydi.
Astronotlar, başlarında küresel başlıkları ve üstlerinde koruyucu giysileri olduğu halde yatar koltuklarına boylu boyunca uzanmışlardı. Tümü, doğacak ivmeye karşı tam bir güven içinde bulunduğunu bilmekteydi. Yine de gözlerde az-çok bir umutsuzluk olduğu söylenebilirdi. Mevcut sessizliği bozan Kaptan Çi Vaştar ‘ın sesi oldu:
- Bellek bankalarına kayıttır: Yıldızlararası Uzay Gemisi Foton 1 ‘i kurtarma olanağı kalmadı. Komutanın tek yanlı bir kararıyla gemi gözden çıkarıldı. Personel komuta kabininde toplandı. Kabinin, gemiden ayrılmasından sonra jetlerin ateşlenmesi suretiyle paradoksal yörüngeden çıkarılıp dünyanın manyetik çekim alanına ve daha sonra atmosferine intikali sağlanacaktır. Karar onaylanmış, sorumluluk komuta yönünden kabullenilmiştir. Stop. Kayıt tamam. Zaman boyutlarını düş.
Kaptan geminin durumu konusundaki son kayıtlarını bellek bankalarına düşerken bakışlarını karşısındaki göstergelerden ayırmamaktaydı. Kaydın düşülmesini izleyerek kendisi devreden çekildi ve tüm aygıtların fonksiyonlarıyla tüm yönetimi otomatik komutaya bağladı. Otomatik komutanın kabini gemiden ayırmasına birkaç saniye kadar kalmıştı. Komuta kabininin fırlatılabilmesi için tüm enerjisini bu kabine bağlayan, eksen dönüşünü durduran ve kalkanlarını açık bırakmak zorunda kalan Yıldızlararası Uzay Gemisi Foton 1, paradoksal yörüngedeki meteor yağmuruna korunaksız yakalanmıştı. Meteor yağmurunun iğne ucu küçüklüğündeki ilk damlaları geminin ötesinde berisinde korkunç gürültüler yaratmaya, vurduğu her noktada kocaman yaralar açmaya başlamıştı ve göründüğü kadarıyla; bu gürültülerin herhangi bir yerde kesilmesine de artık olanak kalmamıştı. Nitekim, her küçük gümbürtüyü ondan çok daha güçlü bir başka gümbürtü izlemekte, gemi bazan önden, bazan arkadan, bazan aşağıdan, bazan yukarıdan gelen yalpalar içinde çalkalanmakta, her çarpmada biryerlerinde bir yanları çökmekte, bu çöküşler birbirini kovalamakta, ezilen, çöken,i patlayan ünitelerin ve bu ünitelerde darmadağın olan araç ve gereçlerin kıyametini andıran üç boyutlu görüntüleri komuta kabini podyumlarını doldurmakta, çökmenin, ezilmenin gitgide iç çeperdeki komuta kabinine dek ilerlediği anlaşılmaktaydı.
Yıllarca komuta ettiği gemisinden ayrılmasının ve onu önü-sonu gelmeyen bir meteor yağmuru karşısında bir başına bırakmak zorunda kalmanın o derin acısı Kaptan Çi Vaştar ‘ın bakışlarından kolayca okunmaktaydı. Aynı üzüntü obir astronotları da pençesine almıştı. Komuta kabininin bu en tehlikeli anda gemiden ayrılamaması ve jet motorlarının ateşlenememesi olasılığından ileri gelen kuşkular ve korkular bile bu derin üzüntünün önüne geçememekteydi.
Jet motorlarının göreve girdiklerini belirten devimsi homurtular ve kabinin gemiden ayrılmasından ileri gelen sarsıntılar, meteor yağmurunun doğurduğu kıyamet arasında kaybolup gitti. Astronotlar bunun farkına bile varamadılar.
Komutayı devralmış olan bilgisayarın mekanik sesi komuta kabininde kurtuluşu muştulamaktaydı:
- Komuta kabininin Yıldızlararası Uzay Gemisi Foton 1 ‘le olan tüm ilişkileri kesilmiştir. Ayrılma başarıyla gerçekleştirilmiştir. Görev yapmalarına gerek kalmayan tüm podyumlar kapatılmış, bunların enerjilerinin kondansatörlere iletilmesi sağlanmıştır. Kabin meteor yağmurundan ileri gelen toz halindeki serpintiden gittikçe uzaklaşmaktadır. Yörüngeden fırlatılış 20 saniye sonbra gerçekleşecektir. Kabinde dış ve iç hasar kaydedilmemiştir. Güvenlik onaylanmıştır. Tüm işlemler sona erinceye yani yumuşak iniş gerçekleşinceye dek personel içinde bulunduğu durumu koruyacak ve sırtüstü yatar halde kalmaya özen gösterecektir. Yatarkoltukların değerlendirilmesi yapılmış ve bunarın, dünya atmosferine girişte basınç değişikliklerini göğüs-sırt doğrultusunda karşılayabilecekleri konusundaki eski testlerin bu saniyelerde yapılan testlerdeki verilere paralel olduğu görülmüştür. Atmosferde sürtünmeyi azaltmak ve kabinde akkorlaşmayı engellemek üzere gereken açı hesapları yapılmış, bu hesaplara hata toleransı tanınmamıştır. Bu nedenlerle bu kapsülün dünya atmosferine eğik açıyla gireceği sanılmaktadır.
Kısa bir duraklamadan sonra bilgisayardan yeni bir metalik ses yükseldi:
- Saniye ölçere direktiftir: Ters sayma işlemine başla…
Bu direktifi bir başka mekanik ses karşıladı:
- 9, 8, 7, 6, 5, 4, 3, 2, 1, 0 …
Anında, gürültüsü kabine yansıyan çok güçlü bir patlama sesi duyuldu. Bu ses yörünge jetlerinin de göreve girdiğini vurgulamaktaydı. Kapsülde bacakları yukarı kalkık olarak boylu boyunca yatmakta olan beş astronot, bedenlerinde ağırlıklarını çok büyük ölçüde arttıran bir çekimin etkisini sezdiler. Bunu izleyen ilk birkaç saniye içinde çekim azaldı ve normale dönüştü. Kabine yansımakta olan patlama sesleri de durdu.
Bilgisayar yeniden konuşmaya başlamıştı:
- Paradoksal yörüngeden ayrılış, dünyayla ilgili manyetik çekim alanını geçiş ve atmosfere giriş kusursuz olarak gerçekleştirilmiştir. Dünyanın yerçekimine ters etki yapmakla görevlendirilen fren jetleri başarılı bir biçimde çalıştırılmaktadır.
Kabinde salt, derin bir uğultu halinde dıştan içe yansıyan çift zamanlı fren jetlerinin sesleri duyulmaktaydı.
Bilgisayar duygusallık belirtisi bulunmayan mekanik sesiyle konuşmasını sürdürüyordu:
- Personele dökümanter bilgidir: Komuta kabini radarlarının sinyalleri değerlendirmeye alınmış, Yıldızlararası Uzay Gemisi Foton 1 ‘in, kurtulamadığı bir meteor yağmuru altında, paradoksal rotasının 4 derece 3 saniyelik kesiminde parçalandığı, ayrıştığı ve yağmur bünyesine intikal ettiği anlaşılmıştır.
Yıldızlararası Uzay Gemisi Foton 1 ‘in komutanı Kaptan Çi Vaştar gözlerini kapattı. Doktor Emmol Lek, başlığındaki iç mikrofondan:
- Vaştar… Diye seslendi. Sana, yaşantımızı, şu andaki varlığımızı yani canımızı borçlu olduğumuzu söylesem; acaba bu senin üzüntünü azaltır mı?
Etimolog Şur Çarup üzgün bir sesle bağlantı kurdu:
- Ve biz kaptan. Rem, Vag ve ben… Canımızı kurtardığınızı söylesek?
Kaptan Çi Vaştar sadece:
- Teşekkür ederim.
Diyebildi.
Bilgisayarın mekanik sesi mini hoparlörlerdeki duygusal sesleri kesti:
- Hız azaltıcı paraşütler kusursuz olarak görev yapmaktadır…
Kimsenin ağzını bıçak açmamaktaydı.
Gittikçe yaklaşan yüzey görüntüleri görevde tutulan radar podyumuna oturmuştu. Çok uzaklarda, çevresi yoğun bulut kümeleriyle örtülü görünen dünya; kendi öz dünyaları gitgide yaklaşıyor, büyüyor, renk ve boyut kazanmaya başlıyordu. Kabin alçaldıkça boyutlar daha görkemli ve renkler daha canlı bir hal almıştı.
Kabin gitgide ağırlaşıyor, astronotlar göğüs-sırt doğrultusunda, değişen basıncın yarattığı o zor dayanılır etkiyi daha bir derin duyar gibi oluyorlardı. Beden ağırlıkları eskisine oranla daha da artmıştı. Foton 1 ‘i yitirmelerinden doğan derin üzüntü, atmosfer inişinin ne kadar sürdüğünü düşünmelerine olanak bırakmamıştı.
Kabin birdenbire oldukça sert ve sarsıntılı bir vuruşla zemine oturdu.
Bilgisayarın mekanik sesi yeniden yükseldi:
- Yumuşak iniş gerçekleştirilmiştir. Detektör bankaları gereken bilgiyi vermekle görevlendirilmiştir.
Banka, obirine benzeyen bir metalik sesle devreye girmiş bulunmaktaydı:
- Yıldızlararası Uzay Gemisi Foton 1 ‘e ait komuta kabini, kendisini görevle uzaya gönderen gezegenine geri dönmüştür. Gezegenin adı “Dünya” dır. Yüzölçümü 509,950,715 kilometrekare ve nüfusu 5 milyondur. Bu gezegen, büyüklük bakımından, güneşin altınci ve uzaklık bakımından üçüncü gezegenidir.

(Hikmet BARLIOĞLU (1933 – 2003) ‘nun
Ana Karnına Dönüş İsimli Kurgubilim Roman ‘ından > 162-167/731)

İsmet Barlıoğlu
Kayıt Tarihi : 24.8.2007 11:44:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İsmet Barlıoğlu