Ana - Bir Genç Gördüm -2

Ana;
Ben dün bir genç gördüm, bir genç
Mermer taşarlın ölüler kentinde
Ne bilgisayar, ne internet, ne cd’leri,
Ne kitap, ne özel eşyaları,
Ne kafesteki kuşu,
Ne de balığa gittiği oltası,
Satılmıyordu mezarlıktaki kantinde…
…
Ana;
Ben dün bir genç gördüm, bir genç
Hayatın hep cıvıl cıvıl renkli geçmeyeceğini
Dünyada zevklerin sınırlı ve geçici olduğunu
Azrail’in sadece emekli olanlara uğramadığını
Mezar taşlarındaki ölüm tarihlerinden
Doğum tarihlerini çıkarınca anladı
Öbür tarafa göçenlerin yurdundan bakınca
Sadece yaşlılar olmadığını anladı…
…
Ana;
Ben dün bir genç gördüm, bir genç
Ölüm meleği geldiğinde
Hiçbir müdahalenin para etmediğini
Kafes açılınca kuşun uçup gittiğini
İnsan başına gelmeyince anlamıyor
Musalla taşına iki seksen uzanacağını
…
Ana;
Ben dün bir genç gördüm, bir genç
Her doğan insanın ölüm için yeterince olgun olduğunu
Hayata çıplak olarak ‘merhaba’ dediğini
Hayata çıplak olarak ‘elveda’ dediğini
Kundağın da kefenin de beyaz olduğunu
Yaşantısı beyazsa kurtulduğunu
Yaşantısı siyahsa ayvayı yiyip yutulduğunu
Ölümün yaşı olmadığını
Anladı…
…
Ana;
Ben dün bir genç gördüm, bir genç
‘Ölüm anlayışını’ ameliyat masasına yatırdı.
Kendi kendine iyi bir chek-up yaptı
Ölümü düşündü. Nefsini frenledi.
Ölümü düşündü. Ahret endeksli yaşadı.
Ölümü düşündü. Dünya sevgisini asgariye indirdi.
Amel defterini güzelliklerle dolduranların
Öbür tarafta ebedi güzelliklerle ödüllendirildiğini
Anladı ana… O genç anladı.
Anladı…
…
Km-050406