An'lardan Geldin Sen...

Milyarlarca seçenek var önümde,
Milyarlarca kola ayrılır zaman
uzanır geleceğe.
Şimdi adım atsam bir yarın,
Yarın adım atsam bir başkası
selamlar beni
ya hüzünle
ya sevinçle
ya seninle
ya da başka bir senle…

Kimisi aydınlığa çıkar adımların
Kimisi burkar ayaklarını zamanımın
Kim bilir
ya bir arkadaşın eliyle
ya da bir yabancının sevinciyle….

Bir günde kaç “an” vardır
sayabilir mi insan?
Kaç anı sığar bir günüme?
Hangi “an” getirir seni bana?
Hangi “an” teğet geçer seviye?
Bir dalda kaç zeytin barındırır ağaç?
Aynı anda…
zeytin olup
aynı dalda
uzak düşmek var
birbirimize…

yarına evrilen incecik bir çizgide
açsam bir papatyanın dalında
an’ların yıprattığı bir harabeden seni izlesem,
an’lardan kalan ezgilerimi söylesem,
ve sen
duysan,
görsen,
eğilsen
ve sevgini versen…
ve ben
sevgimi versem…
gülümsesem…

seçimlerim
seçimlerin
düşse aynı çizgiye…
yaşasam
ya hüzünle
ya sevinçle
illa seninle
ya da başka bir senle…

08 Ocak 2005