Arzın merkezine uçan kelebek,
Uçtuğun diyarı tanıyormusun...
Geldik,gidiyoruz bilinmez diyarlara...
Bazen dertlendik,ağladık.
Bazen sevindik, güldük..
Hayatın çetelesini tutmadan,
Hesapsızca....
Yüreğimdeki yükü sırtımda taşıdım.
Çıkarken merdivenleri,
ağır, ağır....
Neler gördük,neler..
Neler yaşadık.
Bazen hırcın dalgalarla savaştık,
Gün geldi yazın sıcağında Zemheri ayazıyla.
Gülmek istedik ağlarken bir bebek edasıyla.
Ağırlaşan bu yükle......
-Törelere isyan ettik.
-Berdellere engel olamadık.
-Kırdılar kalemleri akan kanda boğulduk..
-Siper olamadık kırılan kalemlere..
Güvercin olup uçtu kalemler Kelebekler misali.
Engel olamadık...
Uçurduk onları semaya....
_____________Yaktık ağıtları arkalarından.
Bundandır yükümün ağırlığı,
Özümde İnsan sevgisi var.
Paylaşmak istedim sevgimi.
O an geldi.
_________________Sözüm bitti, kızdınızmı.
Sözler bitmez bilirim, o an geldi...
Artık susma hakkımı kullanıyorum.
________________O an geldi......
06/02/2007
Tülay İçenKayıt Tarihi : 6.2.2007 11:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Öyle bir suskunluk ki
Yürek dil paramparça.
Tebrikler,
Selamlar.
Yoğun duyguların yön verdiği ve üzerinde düşünülmesi gereken bir şiir olmuş.
Sevgili kardeşim : Tülay İçen
Şiirinizi dikkatli bir şekilde inceledim, Tabi bu da şiiri bir kaç kez okumamı gerektirdi... Duygular mısralara ustalıkla taşınmış. ve şiirin bütünlüğüne olan hakimiyetinizi kutluyorum. Pek çok yorumumda belirttiğim bir husus vardı. Bu tip duygu ağırlığının kendini hissettirdiği şiirleri bekleyen bir tehlike var diye. O tehlike de şudur: Şiirin bazı mısraları aşırı duygu yüklenimi ile donanırken bazı mısralar duygu yoksunu hatta içi boş sıradan cümlelere dönüşür. Kafiye ve hece sayısını tutturmak uğruna bazan duygu fakiri mısralar şiirde yer alır. bazan da hiç gereği yokken zorunlu olarak şiirin akıcılığını bozan ekler istenmeden ilave edilir...
Şiiri yazanın bilgi birikimi ve tecrübesinin yanında; ayrıca doğuştan da gelen sezgi ve var olanı daha iyi bir şekilde ifade edebilme yeteği gerekir. Şiir hiçbir zaman şairi hükmü altına almamalıdır yoksa kendi kendini yazdıran bir şiir ortaya çıkar ki böyle bir şiirde bu yapısını şairin bütün çabasına rağmen gizleyemez. Şiirin ilk giriş mısraları şiirin tamamını okutacak şekilde davetkar olmalı, son kıtalar, özellikle final mısraları da kendini unutturmayacak bir donanım ve fonetiğe sahip olmalıdır.
Bütün bunlar göz önünde bulundurulduğunda:
Şiir üzerindeki hakimiyetinizi ve şiire yön verişteki ustalığınızı kutluyorum... Sonuçta nefis bir şiir ortaya çıkmış. Beğenerek ve saygı duyarak okudum.
Tebrik eder başarınızın devamını dilerim. Bu güzel şiirinizi ve şiirdeki ustalığınızı Tekirdağ'dan gönderdiğim İlk Tam puan ile selamlıyorum.
Sevgi ve saygılarımla.
Her şey sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olsun.
Dr. İrfan Yılmaz. - TEKİRDAĞ.
//
O ANLAR DİLİMİZ SÖZ İSTER AMA SES İZİN VERMEZ....KUTLARIM SEVGİLER...
TÜM YORUMLAR (5)