AMMA
NEFS
Hep o çıkar karşıma ölüp ölüp dirilsem,
İnsandan kaçmak kolay kendimden kaçabilsem.
Necip Fazıl KISAKÜREK
Şeytandan sonra insanın en büyük düşmanı nefistir. Nefsin de insanlar üzerine kurmuş olduğu tuzaklar çok, ama çok değişiktir. Bir tanede başarılı olamadı mı, hemen B planını uygulamaya geçer. Alfabemizde 29 harf var, ama nefsimizin oyunu maalesef bu kadarla sınırlı değil.
Burada hepsinden bahsetmemiz mümkün değil. Ben sadece bir tanesini gündeme taşıyıp, eğer bizde bu haslet varsa ona göre tedbir alıp hemen bertaraf ediverelim.
Dini bir sohbete başladığımız zaman, ibadetlerimizi yerine getirmede tembellik gösterip, ihmal ediyorsak; sığındığımız bir kelime var: Amma
Ben namaz kılmıyorum. Amma. Şu namaz kılan gibi yalan söylemiyorum, dedikodu yapmıyorum.
Orucumu tutamıyorum.Amma. Şunun gibi cimrilik yapmıyorum, kimseye hor bakmıyorum.
Hacca gidemedim. Amma. Falan kişinin şu işi için bu kadar yardım ettim. Falan kimsenin düğünü için bilmem ne kadar para harcadım. V.s,v.s.
İşte nefsimizin bize kurmuş olduğu tuzaklar bunlar. Amma cümlesinden sonra yapılan işler gayet güzel. Ön kısmı olmasa normal bir insan için erdemli, faziletli herkese örnek olacak davranışlar bunlar.
Birde bunun tersi var.
O namaz kılıyor amma.
O oruç tutuyor amma.
O hacca gitti amma.
Diye başlatıp da cümlenin sonuna gelecek olumsuzlukları sıralamak mümkün.
Bu bir suçluluk psikolojisi biliyor musunuz? Yapmadığımız ibadetlerimiz için, karşımızdakini küçümseme ve ona bir sürü atıfta bulunma, bir suçluluk projesini oluşturuyor. Velev ki “amma”nın önündeki veya arkasındaki sıraladığımız gerekçeler muhatabımızda olsun. Bundan daha tabi ne olabilir ki. Çünkü insan günahlara meyilli, her an hata ve kusur işlemeye hazır, noksan sıfatlarla yaratılmıştır. Melekler günah işlemekten münezzeh değildir. İnsan eksikliklerini görüp, mükemmele doğru yol alacak, hatalarını görüp; telafisi için mücadele edecek.
Üç sene, beş sene,eğer yaşınız benim kadarsa yirmi sene önce işlediğimiz suç, kusur, kabahat ve günahlarımızı bugün üzüntü ile yad ediyorsak: bu müspet yönde olgunlaştığımızın bir alametidir.
Hasbel- kader yarın günahlarımıza tevbe edip, ibadete başlayacak olsak. Bugün muhatabımız için söylediklerimiz, yarın bizim için söylenecektir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.
Sonuç olarak şunu diyorum. Biz ibadetlerimizi yapalım ve günahlarımız için de bol bol tevbe edelim. Bizim için de söylenen ve söylenecek “amma”lara kulak asmayalım. “Amma”lara sarılmak, zayıflığın, güçsüzlüğün hatta hasetlik ve kıskançlığın sebebidir diye düşünüyorum.
Haksız mıyım?
Osman ERDOĞMUŞ
Osman ErdoğmuşKayıt Tarihi : 8.6.2016 15:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)