Karanlığın küfsü kokusundan uyanan terörizm,bu aralar yine kamuoyunu ziyadesi ile meşgul etmekte.Pasifize edilmeyi bekler bi hali de yok. Direngen yapısıyla sabrın sınırlarını zorlamakta. Sadece Amid mi ev sahipliği yapmakta azılı eylemlere,dokunaklı sahnelere? Coğrafyamı altüst edecek kadar baş döndüren bi hızla dört bi koldan eylem haberleri gelmekte… Halkımız,memleketlimiz bi yana kamu malına da zarar ziyanın faturası en ağırından ödetilmekte…Oysa bu toprakların ve bu toprak parçasının bağrından kopup gelen vatan evlatlarının suçu ne, günahı ne?
Bakın ne diyeceğim...Sene 95 ve henüz 16 yaşımdayım...Haylazlığımdan, ancak ek kontenjanla Diyarbalır-Dicle Ü. Eğitim Fak. Fizik Öğretmenliğinde okumaya hak kazandım...Nice karşı koyuşlarına rağmen çevremin,ebatıma inat kocaman karşı duruşumla gittim ve yaşadım o güzel kentin ben sarıp sarmalayışını...Gecelerinde bile doya doya gezinebildiğim benim dediğim sokakları, ışıl ışıl bi aydınlık yüzü vardı kentimin bana gülümseyen...Öyle ki (İkizimle beni ayırdetmek için derlerdi ya neyse :))) Gelen gidenler evimize,'Sen DİYARBAKIRLIMIYDIN? ' derlerdi de sevinçle 'Hımmm,o benim işte' derdim yahu...Coğrafyadan hemen hemen hiç anlamasam da ülkemin doğusunda yer alan gençliğime ve ilklerime ev sahipliği yapmış kentime kara sürmek kimin kârı? Ya kentlilerin güzelliğini,misafirperverliğini örtüvermek yangın eylemlerle? Sorarım size kim buna gerekçe gösterebilecek?
Anlam veremediğim ve hiç bişekilde de tatminkar bi cevaba ulaşamayacağımdan emin olduğum bi husus var...Neden biz ısrarla uyruğu T.C olan tüm mavi-kırmızı hüviyetlilere 'BİZ' deyip dururken hangi kara emellerin icraatlarına yardım ve yataklık eden eller,'ben-sen' ayrımıyla kendini ayırır 'biz'den? Ve öyle ki,kendini,parçası olduğum vatan toprağımın üzerinde kan revan benle karşı karşıya getirmeye kimin ne hakkı ola ki acep?
Benim polisim,askerim,vatandaşım her yandaşım için bi lafla dahi olsa dokunmaya nereden bulur bu aptal cesaretini? Unuttukları noktayı bi de ben hatırlatayım madem...
Bölük pörçükmüşçesine gördükleri 'TÜRK MİLLETİ', Hakk'ın izniyle haklarının en ufak bi ihlaliyle en karşıkonulmaz ihtilaller koparacak yüreğe de bileğe de sahiptir şükürler olsun...Mümkünse derim ki,kimsecikler Türk milletinin rüzgarına dahi değmeyi aklına bilem getirmesin...Birlik ve dirlik durmak hepimizin vazifesi,mecburiyeti.Yok değilse de gereği elbet yapılacaktır...
Yüce mevlasının varlık ve birliğine şehadet getirebilen ve mevcudiyetinin gereğine vakıf olabilmiş her mevlam kulu,'DİN-VATAN-BAYRAK' değerlerini namusu bilip gözünden sakınacaktır...Bu uğurda da yeri geldiğinde son nefesiyle dahi olsa kendine karşı durana cehennemi püskürecektir...
Ayrıma sebep olan 'sen' her kimsen,sana diyorum 'ben ve bencileyinler bu ayrıma sen kadar sessiz kalmayacaktır...İntikam alıyorsan benden,bi daha sorarım sana ey 'sen'! neden? Amid’ de bir asra yakın hüküm süren Türk Beyliği soyundan gelen beni üzgüyle yakmaya hakkın yok...İşkencen tek kendine dönecektir tir misali titretecektir vurduğum yüreğini,emin ol, küçücük cüssemle! ! ! ! ! !
Duyarlı yüreğinize sağlık derim, ey bencileyin kardeşlerim...
Dua ve muhabbetle
01.04.2006 Cumartesi 01.15
Kayıt Tarihi : 3.4.2006 08:20:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Aylin Ayla Selçukoğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/04/03/amid-ve-teror-uzerine.jpg)
''Bölük pörçükmüşçesine gördükleri 'TÜRK MİLLETİ', Hakk'ın izniyle haklarının en ufak bi ihlaliyle en karşıkonulmaz ihtilaller koparacak yüreğe de bileğe de sahiptir şükürler olsun...Mümkünse derim ki,kimsecikler Türk milletinin rüzgarına dahi değmeyi aklına bilem getirmesin...Birlik ve dirlik durmak hepimizin vazifesi,mecburiyeti.Yok değilse de gereği elbet yapılacaktır... '''
Çocuklarımızı da 'Vatan-Millet-Bayrak' olgularına duyarlı yetiştirmenin ehemmiyeti burada ortaya çıkmakta.Değerlerine sahip çıkmak için,kişi ,kendini ve kendisine belirlediği değerleri bilecek.
Görüyorum ki içiniz dolu Aylin Hanım...Manevi olgunluğunuza hayran kalmamak elde mi?
Sizi yetiştirenler sizinle övünüyordur.Siz de şükrediyorsunuzdur.
Yetiştirdiğiniz çocuklarınızla sarsılmaz bir ordu olmuşsunuzdur...Olacaksınızdır inşallah.
Tebrikler Aylin Hanım
Makalenizde değindiğiniz konular yüreğinizin süzgecinden geçince nasıl da bir güzelliğe ulaşıyor...
Yaşanan duygusal anların izleri tarih ve coğrafyayla bütünleşince çok ince uyarılar,nefis bir yol gösterme ve kararlı bir duruş sergiliyorsunuz...
Burada sizin yazdıklarınızın kelimesini yerinden oynatmadan müsaade ederseniz içimde uyandırdığı etkiden bir şeyler karalamak istiyorum...
Emperyalist batı bu topraklar üzerinde bin yıldır kardeş bellediklerini tarihe günümüze taşıyan ağabey millet Türk Milletini, kendisine rakip ve üstün Türk Kültür ve Medeniyetini parçalama gayretini kardeşlerimize havale etmiş maalesef...
Aldatılan ve bir dünya medeniyetine silah çeken zavallılar vasitasıyla bahsettiğiniz gönül iklimlerine, Din birliğimize Vatan birliğimize Bayrak birliğimize darbe vurulmaya çalışılmaktır...
Batının bu alçak oyununa etrafımızdaki küçük topluluklar alet edilmektedir..
Rum ermeni ve satılmış bazı vatan evlatları... Satılmışlara vatan evladı demem asla ama, sizde bahsettiniz onların anne babaları bizim anne babalarımız ,kardeşlerimizdir..
Satılmışların üzerine dediğiniz gibi 'cehennemi püskürteceğiz' elbette...Ama yüreğimiz yanacak bir tönüyle,annne baba ve kardeşlerimiz için...
Yanarsa yansın ne yapalaım..
Bu vatan bölünemez bu bayrak yere indirilemez bu dinin ezan sesleri susuturulamaz bir kaç çapulcuyla...
En derin saygı ve sevgilerimle yüreğinizden satırlara düşen görüşlerinize saygılarımı sunuyorum...
Metin Topçu
TÜM YORUMLAR (7)