Amentu Şiiri - Yorumlar

İsmet Özel
69

ŞİİR


915

TAKİPÇİ

İnsan
eşref-i mahlûkattır derdi babam
bu sözün sözler içinde bir yeri vardı
ama bir eylül günü bilek damarlarımı kestiğim zaman
bu söz asıl anlamını kavradı
geçti çıvgınların, çıbanların, reklamların arasından
geçti tarih denilen tamahkâr tüccarı

Tamamını Oku
  • Ahmet Celep
    Ahmet Celep 08.07.2013 - 01:36

    Nadir Sayın Türk müslüman olduktan sonra türktür. bende bir türk'üm fitneciliğin alemi yok. bir daha ümmet'i muhammed'e dil uzatıcak olursan bizzat normal bir günlük hayatında karşına çıkıveririm. haberin ola.

    Cevap Yaz
  • Fırat Parlak
    Fırat Parlak 10.06.2013 - 09:10

    Amentu

    İnsan
    eşref-i mahlûkattır derdi babam
    bu sözün sözler içinde bir yeri vardı
    ama bir eylül günü bilek damarlarımı kestiğim zaman
    bu söz asıl anlamını kavradı
    geçti çıvgınların, çıbanların, reklamların arasından
    geçti tarih denilen tamahkâr tüccarı
    kararmış rakamların yarıklarından sızarak
    bu söz yüreğime kadar alçaldı
    damar kesildi, kandır akacak
    ama kan kesilince damardan sıcak
    sımsıcak kelimeler boşandı
    aşk için karnıma ve göğsüme
    ölüm için yüreğime sürdüğüm eczâ uçtu birden
    aşk ve ölüm bana yeniden
    su ve ateş ve toprak
    yeniden yorumlandı.

    ÜSTAD HARİKA YAZIYORSUNUZ

    Cevap Yaz
  • Nisan Rüzgarı
    Nisan Rüzgarı 08.04.2011 - 10:41

    nisan, nisanın içinde hafifler
    küstahça hafifler

    Cevap Yaz
  • Oğuz Yağmur
    Oğuz Yağmur 16.11.2010 - 12:48

    batı felsefesinin caddelerde kol gezdiği ve eserine bakarak yürüdüğü bir çağ ve ortamda yaşıyoruz.ismet özel bana göre elinde mitralyöz sağa sola önüne arkasına...kendini ihata eden sınırlandırmaya çalışan bu felsefeye savaş açmış durumda.

    Cevap Yaz
  • Nadir Sayin
    Nadir Sayin 25.08.2010 - 14:43

    İsmet Özel gibilere atfen Deneme

    (Aşağıda, hikâye bölümünde, Şair İsmet Özel’in yaptığı açıklamalar yer almaktadır.)

    İnsan nedir?
    Müslüman kimdir?
    Hıristiyan neye inanır?
    Budizm’e yol nerden gider?
    Yunus Emre neden sevgi,
    Dünya âlem birdir demiştir?

    Bir Ortodoks Yahudi’nin,
    Başını fesiyle,
    Karşısındaki duvara karşı sallaması
    Beyin hacminin eyleminde ki o ederliğinden,
    Söyleyin İsmet Özel gibi
    Hızlı komünist Müslümanlar
    Sizinkinin farkı nedir?

    Altı milyarı aşan yeryüzünde renkli
    Desenli kültürlerin varlığını,
    Farklı nakışlı inançların,
    Zencilerin, Kızılderililerin, Arapların..
    Beyaz tenlilerin…
    Yüreğinde/usunda buluştuğu gerçeğini
    Neden görmez, algılayamazsınız?
    Bilimlerde, kuramlarda, evrimlerde
    Bu evreni algılayacak ‘insan temeli’ düşünce kapasitenizin
    Tutarı o Ortodoks Yahudi kadar mı?

    Hızlı komünist Müslüman:
    “Dünya, sadece her Türkün Müslüman olmasından ibarettir.”…
    Anlayışta ki zihin ölçünüze ancak sığdırabildiğiniz hayalperestlik
    Âlemi yeniden yaratma seyahatinde keyfiniz nasıl?

    İnsan olamamış…
    Bir de komünistmiş!
    Soyadı derseniz Özel,
    El’in özünden bin yıl uzak.
    Öz’ün kendisine aykırılık niye?
    Kimliğini bulamamış.
    Adam mısınız?
    Cidden bilmiyorum…
    Bir Müslüman?
    Bir komünist?
    Bilmem ne iseniz; onu kendi de bilmiyor.
    Ona göre:
    “Her Türk Müslüman,
    Her Müslüman ise Türk olmayabilir.”…miş.
    Sesi kulağıma anıran bir.....,
    Havlayan bir.. gibi geliyor.

    Benim adıma niye konuşuyorsunuz ki?
    Siz şair müsveddesi neyseniz osunuz.
    Onu söyleyin!
    Bilelim kim olduğunuzu.
    Söyleyin, rakı içer misiniz?
    Ben bir iki tadına baktım ama yok.., yok sevemedim.
    Söyleyin, hırsızlık eder misiniz?
    Ben etmem; yasa, kanun, cellât haramdan önce,
    İnsanlık prensibim korur beni.
    Söyleyin yalan söyler misiniz?
    Haram yer misiniz?

    Güya kimilerinin şairi olarak…;
    ‘Etik’ misiniz, kaç zihinlik..pardon… Paralık?
    Daha da pardon… Gramlık ‘etik’siniz?
    Hızlı komünist Müslüman olarak
    Domuz eti yer misiniz?
    Anlatınız, şiir yazma ilhamınız nerden gelir?
    O yediğiniz et ile besinden mi?
    Şiir nedir?
    Şairlik nedir?
    Şairlikteki amaç, varmayı arzuladığınızız hedefiniz nedir?
    Onları, hele bir halkın anlayacağı dille anlatın da bilelim.

    Siz yurttaş haini misiniz ki…
    Halk şairi olmadan/olamadan halk adına ahkâm kesersiniz!
    Benim, benim gibi milyonlarca canın…
    Kim olduğumuzda ahkâm biçersiniz!

    Asker;
    Ama yurttaşına
    Atatürk’e sadık
    Asli görevinin yurdun, toplumun güvenliğini,
    Onları korumak ve kollamayı, demokrasi
    Evrensel hukuku
    Gerçekten içine sindirmiş,
    Cuntadan kendini soyutlamış,
    Evet, bu vatanın laik askerini, sever misin?
    Yoksa zaman gibi mesela,
    Onun sahte peygamberi gibi
    Ümmetçi toplum yaratmada önünde ki tek kalan
    Bu güce karşı
    Korkudan Altınıza mı edersiniz?
    Abuk sabuk şiir yazarak;
    Yazar M. Altan gibi zaman…
    Bu zamandır diyip,
    Atıp-tutan ulumanız dahi milyonların kulağında sahte
    Biliyor musunuz?

    Ben, o askerleri, yurdunu insanlığıyla
    Her yurttaşını, Müslüman, Hıristiyan, Budist,
    Ateistini, kökeni; Rum, yunan, balkan, Arap’tan gelen…
    Evet, onların hepsini kabul ederek yürekten severim.

    Ümmetçi toplumdan bizi arındıran, birey eden, kadına
    Kadın olmasında onur sunan, eşit vatandaş olmaya zemin
    Hazırlayan…, Atatürk’ü,
    Ve şu an onun kökten felsefesinin koruyucuları; kardeşlerimiz, evlatlarımız,
    Eşimiz, sevgilimiz, oğullarımız, vatandaşlarımız, Allahlarını…
    İçselliklerinde duyumsayan belki onunla kalkıp, onunla yatan..
    Dualarını, senin gibi.....de özgürce uluması için, nöbet tutan…
    Evet, o askerleri dâhil…
    Saf yurdunu, ‘insanın bütününü’ sevenleri… Çok severim.
    Bağırarak, göğsümü gererek severim.
    Ama
    İnancımı bağırarak Müslüman’ım diye değil,
    Sessiz kimsinin işitemeyeceği,
    Sadece Tanrımın duyacağı
    Gizlilikte, gizemdedir ona olan sonsuz sevgim.

    Göstermeci, şekilci şair müsveddesi hızlı komünist Müslüman;
    İyi de Müslüman’sanız?
    Sin kendinize Müslümansınız!
    Sizsiniz cennete, cehenneme gidecek olan!
    Bana ne! Bize ne!
    Allahın işine beni neden bulaştırıyorsun ki!
    Topyekûna sinmeye kalkmak Allaha ahkâm kesmek! ?
    Yahu siz kimsiniz? Anlatın esas bunları, dinleyelim:
    Kitabına eleştiriden yoksun…,
    Kadını döven…,
    Onu eşit mirastan eden…,
    Kadın haremliklere evet diyen…,
    13 yaşında ki körpe kızla, 70’’lik dedenin evlenmesini
    Haiz gören

    Erkek haremi isteyen kadın olunca! ...,
    Donuna edip;
    Dünyayı ayağa kaldıran!
    Ve daha niceleriyle...
    Sizi dönek, korkak komünist Müslüman sizi! Siz bunlar mısınız?
    Mert, adam olan, biraz da onlardan kelâm eyler.
    İkiyüzlü olmaz… Derki: “Evet madem
    İnanıyorum kitabıma, onları da aynen şu zamanda da
    Kabul ediyorum.” Ya da: “Hayır, ret ediyorum! ”
    Yiyorsa buyur… Onlardan ahkâm kes, dinleyelim sizi.
    Sizde o yürek nerde…! ?
    Allahtan, dinden, Müslümanlıktan ahkâm kesmek ucuz…
    Sat satabildiğin kadar… Al alabildiğin kadar… Bedava… ye… ye bitmez, doyur karnını..geberirsen..deki..: “Kader, Allah böyle İstemiş.”
    Afrika’da milyonlar daha ana rahmine düşmeden kaderleri Belirlenmiş… Söyleyin/söyletin hadi…
    Ya da…;
    Sıkıyorsa biraz eleştirisel yaklaşın şu ‘kader’ denen, duygu emen, Kan içen sömürücü vampirliğe…

    Ne bir prensip, ne bir kural, ne bir insanı evrensel değer..
    Ne bir İngilizce, ne bir öz Arapça konuşma, ne bir Çince, Rusça…
    Hiç okumamışa, ezberden öteye gitmez imam hatipliye… dahi
    Evet, Allahtan ahkâm kesmek Türkiye’de en ucuzlarından…

    Dinselliğe eleştirisel yaklaştığınızda…
    Hemen diri diri insan derisi yakan/yüzen yobazların, Allahlı Naraları altında ezilmekten..,
    Geceleri o çıktığınız alemi keşif etme rüyalarınızda terleyip, Donunuzu ıslatmaktan..., fetva çıkmasından altınıza etme korkunuzdan…Evet, siz de ki o yürek nerde ki?

    Komünistliğine…
    Şartlar gereği, şartlatan gibi bir kulp bularak:
    “Bizi aldatan bizden değildir' diyor hadiste.
    Bundan daha komünistçe ne olabilir”… Diyen
    Sahte Müslüman, sahte komünist ve sahte Türkçü
    Kuyruğunu askere karşı paçası arasına alan…
    Sahte Şeriatçı!
    Sahte dünyalık şair İsmet Özel,
    Meydanı tam zamanıdır diye sandığınızdan herhalde…
    Bağırıyorsunuz. Bağırın bağırabildiğiniz kadar da…
    Kendi adınıza bağırın/konuşun efendi
    Benim adıma kelâm etmeden sizi
    Men ederim.
    Bağırarak kıçınızı yırtsanız da
    Bizim sazımız tınlamaya devam edecek,
    Türkülerimiz sonsuza kadar çalacak,
    Dinci faşizanların döktüğü kanımızla yazacak
    Yaktığı külümüzün toprağında inadına çiçek açarak...
    Evet
    Sizin gibi dinci faşizanlarla bu savaşımımız
    İnsanlık onuruna süreceği sonsuzluğu gibi.

    Nadir Sayin

    Cevap Yaz
  • Lara Açanba
    Lara Açanba 20.08.2010 - 23:18

    ...ŞİİR SENİNLE BİR KONUDA ANLAŞAMIYORUZ...sen!..çağına değil...çağın sana uyar...çünkü (s?n)...çağları avucuna alır ve şekil verirsin...hamurlara...

    Cevap Yaz
  • Hasan Büyükkara
    Hasan Büyükkara 20.08.2010 - 22:25

    niçin izaha yelteneyim varlıkla
    varolmak arasındaki farkı
    tanıklığına çağrıldığımız vukuat yanında
    hiç kalır benim yaptıklarım
    ne mi yaptım
    özlenen herşeyde duydum tehlikeyi
    işime burnuna kim soktuysa çimdik attım
    muhaldi zira angudun azardan anlaması
    yo, hayır yanlış anlamayın, pişman değilim
    iyi ettim tebessümü çok görmekle gavur döllerine
    turizmi teşvik için gitmedik yemen çöllerine.

    Bu kısım sanırım ideolojik islamcı olan çevrelerden kopuşunun en önemli işaretini veriyor ismet özelin..

    ayosofya açılsın zincirler kırılsın diye bağırarak yola çıkanların turizmi teşvik eder diyerek sümela manastırı törenlerine yol vermeleri, diğer taraftan girmeye çalıştığımız avrupa birliğinde minare yapımının referanduma sunulmasının fikri parametrelerine iyi bakmak lazım..

    neyi niçin yaptığını bilmeyenlere veya neyi niçin yapmak zorunda olduğunu bilmeyenlere denir yobaz..

    kısaca yobaz niçinsiz insandır..

    Cevap Yaz
  • Hazangül Hüseynova
    Hazangül Hüseynova 20.08.2010 - 19:28

    Ben düşündüm...Çoklu suallar bitdi önümde.Bu sirli dünya ile dertleşdim. Amma benim kim olduğuma cevap tapmadım. Sizin şiiriniz beni biraz ovutdu. bunun üçün teşekkürler.

    Cevap Yaz
  • Fatima Humeyra Kavak
    Fatima Humeyra Kavak 20.08.2010 - 19:21

    Amentu


    İnsan
    eşref-i mahlûkattır derdi babam
    bu sözün sözler içinde bir yeri vardı
    ama bir eylül günü bilek damarlarımı kestiğim zaman
    bu söz asıl anlamını kavradı
    geçti çıvgınların, çıbanların, reklamların arasından
    geçti tarih denilen tamahkâr tüccarı
    kararmış rakamların yarıklarından sızarak
    bu söz yüreğime kadar alçaldı
    damar kesildi, kandır akacak
    ama kan kesilince damardan sıcak
    sımsıcak kelimeler boşandı
    aşk için karnıma ve göğsüme
    ölüm için yüreğime sürdüğüm eczâ uçtu birden
    aşk ve ölüm bana yeniden
    su ve ateş ve toprak
    yeniden yorumlandı.

    Dilce susup
    bedence konuşulan bir çağda
    biliyorum kolay anlaşılmayacak
    kanatları kara fücur çiçekleri açmış olan dünyanın
    yanık yağda boğulan yapıların arasında
    delirmek hakkını elde bulundurmak
    rahma çağdaş terimlerle yanaşmak için
    bana deha değil
    belgeler gerekli
    kanıtlar, ifadeler, resmi mühür ve imza
    gençken
    peşpeşe kaç gece yıllarca
    acıyan, yumuşak yerlerime yaslanıp uçardım
    bilmezdim neden bazı saatler
    alaturka vakitlere ayarlı
    neden karpuz sergilerinde lüküs yanar
    yazgı desem
    kötü bir şey dokunmuş olurdu sanki dudaklarıma
    Tokat
    aklıma niye gelmezdi
    babam onbeşli olmasa.

    Meyan kökü kazarmış babam kırlarda
    ben o yaşta koltuğumda kitaplar
    işaret parmağımda zincir, cebimde sedef çakı
    cebimde kırlangıçlar çılgınlık sayfaları
    kafamda yasak düşünceler, Gide mesela.
    Kar yağarken kirlenen bir şeydi benim yüzüm
    her sevinç nöbetinde kusmak sunuldu bana
    gecenin anlamı tıkansın diye ıslık çalar
    resimli bir kitaptan çalardım hayatımı
    oysa hergün
    merkep kiralayıp da kazılan kökleri
    Forbes firmasına satan babamdı.

    Budur
    işte bir daha korkmamak için korkmaz görünen korku
    işte şehirleri bayındır gösteren yalan
    işte mevsimlerin değiştiği yerde buharlaşan
    kelepçeler, sürgünler, gençlik acılarıyla
    güç bela kurduğum cümle işte bu;
    ten kaygusu yüklü ağır bir haç taşımaktan
    tenimin olanca ağırlığı yok oldu.
    Solgun evler, ölü bir dağ, iyice solmuş dudak
    bile bir bir çınlayan
    ihtilal haberidir
    ve gecenin gümüş ipliklerden işlenmiş oluşu
    nisan ayları gelince vücudu hafifletir
    şahlanan grevler için kahkahalarım küstah
    bakışlarım beyaz bulutlara karşı obur
    marşlara ayarlanmak hevesindeki sesim
    gider şehre ve şaraba yaltaklanarak
    biraz ağlayabilmek için
    fotoğraflar çektirir
    babam
    seferberlikte mekkâredir.

    İnsanın
    gölgesiyle tanımlandığı bir çağda
    marşlara düşer belki birkaç şey açıklamak
    belki ruhların gölgesi
    düşer de marşlara
    mümkün olur babamı
    varlık sancısıyla çağırmak:
    Ezan sesi duyulmuyor
    Haç dikilmiş minbere
    Kâfir Yunan bayrak asmış
    Camilere, her yere

    Öyle ise gel kardeşim
    Hep verelim elele
    Patlatalım bombaları
    Çanlar sussun her yerde

    Çanlar sustu ve fakat
    binlerce yılın yabancısı bir ses
    değdi minarelere:Tanrı uludur Tanrı uludur
    polistir babam
    Cumhuriyetin bir kuludur
    bense
    anlamış değilim böyle maceralardan
    ne Godiva geçer yoldan, ne bir kimse kör olur
    yalnız
    coşkunluğu karşısında içlendiğim şadırvan
    nüfus cüzdanımda tuhaf
    ekmek damgası durur
    benim işim bulutlar arşınlamak gün boyu
    etin ıslak tadına doğru
    yavaş yavaş uyanmak
    çocuk kemiklerinden yelkenler yapıp
    hırsız cenazelerine bine bine
    temiz döşeklerin ürpertisinden çeşme
    korkak dualarından cibinlikler kurarak
    dokunduğum banknotlardan tiksinmeyi itiraz
    nakışsız yaşamakları
    silâhlanmak sayarak
    çıkardım
    boğaza tıkanan lokmanın hartasını
    çıkınımda güneşler halka dağıtmak için
    halkı suvarmak bin saçlarımda bin ırmak
    ıhtırdım caddeleri meğer ki mezarlarmış
    hazırmış zaten duvar sıkılmış bir yumruğa
    fly Pan-Am
    drink Coca-Cola

    Tutun ve yüzleştirin hayatları
    biri kör batakların çırpınışında kutsal
    biri serkeş ama oldukça da haklı.
    Ölümler
    ölümlere ulanmakta ustadır
    hayatsa bir başka hayata karşı.

    Orada
    aşk ve çocuk
    birbirine katışmaz
    nasıl katışmıyorsa başaklara ağustos sıcağı
    kendi tehlikesi peşinden gider insan
    putların dahi damarından
    aktığı güne kadar
    sürdürür yorucu kovalamacayı.

    Hanidir görklü dünya dünyalar içre doğan?
    Nerde, hangi yöremizde zihnin
    tunç surlardan berkitilmiş ülkesi
    ağzı bayat suyla çalkanmış çocuğa rahim olan
    parti broşürleri yoksa kafiyeler mi?
    Hangi cisimdir açıkça bilmek isterim
    takvim yapraklarının arasını dolduran
    nedir o katı şey
    ki gücü
    gönlün dağdağasını durultacak?
    Hayat
    dört şeyle kaimdir, derdi babam
    su ve ateş ve toprak.
    Ve rüzgâr.
    ona kendimi sonradan ben ekledim
    pişirilmiş çamurun zifiri korkusunu
    ham yüreğin pütürlerini geçtim
    gövdemi alemlere zerkederek
    varoldum kayrasıyla Varedenin
    eşref-i mahlûkat
    nedir bildim.

    (1974)


    İsmet Özel


    EŞREF-İ MAHLUKAT kelimesinin Türkçe karşılığı.
    Mahlukatın en eşrefi, yaradılmışların en şereflisi. İnsan.
    İnsan emegine, siire, ve edebiyatimiza lütfen saygi duyalim, bizler insaniz duygularimiz görüslerimiz herseyimiz farkli, siir hosumuza gitmesede elestirinin dozunu iyi ayarlamaliyiz...
    Ben bu degerli siiri cok icten buldum, siirin ayri bir kumasi var, her kumasi, her terzi dikemez, bu siiride her okuyan anliyamaz...Hatta anlamak icin bir kac kere okunmasi gereken nadide bir eser. Sairimizi can-i yürekten kutluyorum...Hayirli huzurlu uzun bir ömür diliyorum, her iki cihanda afiyet dileklerimle...

    Güldeste Siir Grubu/mda bu güzel eseri paylasmaktan onur duyuyorum...

    Ramazan-i Serifin tüm islam dünyasina hayirlar huzurlar getirmesi dilek ve temennisi ile huzurlu iftarlar diliyorum tüm siir sever dostlara...

    Selâm ve duâ ile.

    Cevap Yaz
  • Tayyibe Atay
    Tayyibe Atay 20.08.2010 - 18:23

    'Kar yağarken kirlenen bir şeydi benim yüzüm'

    çek şimdi, nereye çekersen !.

    görünen yüzüm değil,alt yüzüm önemli diyor şair...altta ne var peki!..iyi gitmeyen şeylerdir bunlar büyük br ihtimalle ki;doğrudur tabii!..

    güneşin yüzünü balçıkla sıvakla,sıvamış sayılmadığımız gibi,Türkiye gerçeklerini de ört-bas ederek saklayamayız değil mi?saklayamamak bir tarafa, ört-baslar altında çevirdiğimiz dolaplar yüzünden,birgün gelir kar da yazmaz olur üstümüze billahi;açıkça kalırız.

    birileri tutup 'kardelenler'diye bağıracak şimdi biliyorum;onlar başka!..her kar altından çıkan kardelene benzese keşke diyerek,kutluyorum özellerden bir Özel'i,saygılarımla...

    not:şiiri okuduğum an, bütün şiirlerim çirkinleşti:))))alacağın olsun, şair Özel....

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 70 tane yorum bulunmakta