Aşk; sınır tanımasa da, uğruna yorulduklarınıza değmez bazen…
Ne sen beni bildin
ne de ben seni
Bir avuç darı kadar değildi
bu sevdanın ederi…
Zerre idi kâinat,
Sahrasında yağmurlar,
steplerinde yıldızlar
kollarında ulvi lütufların yeşerdiği…
Dahası sendin
sönmüş, kocamış şarkıların esbab-ı mucibesi…
Sureta vasfın ışıltı;
Özlemsel bir yıldızın, kırıntılı gözlerinden
harici gazel;
uluorta, müşkülpesent edayla zikredilen…
Ki zikir; saman alevi,
Harman bereketli
savurganlığının gönenciyle
mütemadi dudaklarından dökülen…
Gri nazarlı bir gök süzülür
iki adımlık tecrit hanende boy veren,
narin kamçılarından
fiske avazları duyulur,
susuz suskunluğumdan
kupkuru, asude dilimin
‘kem’ bilmez dualarından
firari;
bin yıl cüsseli, acıtan hatıralarından…
Korusa da varlığını ürkek anlamlar
saklanarak ağaç kovuklarında
özgürlüğü hayal eder oldular
mavi-beyaz gökyüzünden hiç gelmeyecek
erim rüzgârlarını beklerken
‘menzile’ zengini,
bıkkın kanatlar…
Küstürmesin seni
tutku ile yağmaladığın mevsimler,
devran yolundan döner,
getirirse tozlarını bir gün zaman,
yeise ne gerek,
zaten senindir geridekiler…
Dirimim, imbatım, görümüm!
Koy ortasına bir ‘saika’ düşümün,
sen gibi şiddetli gülsün
hışmın hiç tükenmesin
defnetsin hınçlı yakarışların
daim akıbetini bu gidişin…
Sanrım, istisnai gıybetim, sevecenim, vazgeçişim,
bohçamda sakladığım al rengim!
Çuha çiçeğinden umar bekler
‘Sen’ kokulu sensiz feragatim
tedhiş ile hükmettiğin
dirliksiz mevsimlerinin bir çeperinde
yeşermeye cüret eden
aymaz yüreğim…
Seni mırıldanmaya yeltendim,
sen olmayan sahte gülüşlerine
gelişlerine, gidişlerine
‘ayaz ışığında zeytin silkelemeye’ niyetli
hoyrat heveslerine…
Tek zerrem, sebebim, mucibim, mazeretim!
Isıtan, aşkımı uçarı yangınlarında,
aklımı azat ettiğini sansan da
tükenirim elbette
alazlarının devasa kıskaçlarında,
fersiz korlu kederler bırakırım ardımda,
bakınma bana,
kıtlaşan şevkinin ölgün yıllarında
Ki; ben sana…!
Kalp atışlarımı bıraktım mızıkçı fırtınalarına…
‘Ne sen beni sevdin bilhassa’ ki; ben seni… korkma…! Amenna!
Necat Necdet DemircanKayıt Tarihi : 10.4.2009 21:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Amenna: Elbette, peki, hayhay - Ulvi: yüksek, yüce, ulu - Esbab-ı mucibe: gerekçe - Sureta: güya - Gazel: arya, ilahi - Müşkülpesent: zor beğenen - Mütemadi: sürekli, ebediyen - Tecrit: ayırma, ayrı tutma - Asude: sessiz - Erim: müjde - Menzile: adım, aşama - Yeis: dert, elem, keder - Dirim: can, ömür, yaşam - İmbat: deniz yeli - Görüm: görme yetisi - Saika: yıldırım, neden, etki - Tedhiş: dehşet salma, dehşet verme – Aymaz: akılsız – Mucip: sebep – Alaz: akkor, ateş, alev
eyvallah...
saygılar...
bu eserinizi de beğenerek okudum
saygılar
‘Ne sen beni sevdin bilhassa’ ki; ben seni… korkma…! Amenna!
Güzel demek yetmez......Kaleminiz hiç susmasın..
Saygılarımla...
TÜM YORUMLAR (109)