uykuya yatıya gidelim amaya
üstündeki gıybet elbisesini at
hırkanı komidinin üzerine koy
haset gözlüğünü de at lütfen
ne çok kin ve savaş
biriktiriyorsun arka
bahçende
fark etmedin mi
soldu tüm çiçeklerin
kurudu ağaçların meyveye durmaz oldu
kirazların elmaların
haydi
yayan yapıldak koşturalım mı amaya
dikenlerin pıtrakların kumların üzerine
uç uca katmerlenen dertlerin sıkıntıların
kandan ve irinden bir haritasını çizelim
kağıtlarda vahşi atların kaygan derisinde
izi kalsın geçmişin
ağlama! sus!
ağlama amaya
yağmurun terini silsin
gece gözlerinden
ve
dörtnala sürelim atları
tundra ikliminin estirdiği
organik topraklara
var mısın
kana kana içelim
soğuğu ve ıssızlığı kuraklığı
yılgınlığın sancılı gülüşlerini silelim ciğerlerimizden
sadeliği duruluğu hissedelim doya doya
iliklerimizde amaya
en yakın hangara çekelim ruhumuzu
ve atları dinlendirelim
asılalım
azgın rüzgârların köpüren yelesine
dağların doruğundan göz gezdirelim
ruhların özgürlük cennetine
yokluk en büyük varlıktır
kalbin aynasına
delice bağıralım uçurumlara okyanuslara
çılgınca koşalım terler içinde amaya
kuzey sumruları kar baykuşları
eşliğinde
aşalım
tsunamileri kıralım zincirleri
mırıltı nehirlerinden sesimizi çekip alalım
ufku açılsın gözlerimizin
kalbimiz mi amaya
kalbimiz yarım kalmış aşklar mezarlığında dinlentide
korkma artık hiçbir fani aşk gölgesini düşüremeyecek üzerimize
yağmura toprağa suya sana ant olsun ki
kimse gelip geçemeyecek artık kalbimizin üzerinden
30042024
22:44
Kayıt Tarihi : 1.5.2024 13:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Tebriklerimi sunuyorum...
TÜM YORUMLAR (1)