Yalçın kayaların eteklerine,
Serpilmiş, yolların dert ve çilesi.
Baktıkça dağılır, camilerine,
Her minarede bir şehzade sesi.
Gül koncası elma, dallarda salkım,
Burada saf, burda da pırlanta halkım.
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla