Aman Ha Çaldırmayın

Uyan ey Kayseri’lim vakit geçiyor
Acele bu gidişe bir çare bulun
Arabaşı şipşe’de kayıp gidiyor
Zaman geçmeden patentini alın

Aramıza acanlarını sohtular
Nörüyon diye halimizi sordular
Pastırmaya, irişkiye el koydular
Aman ha mantımızı çaldırmayın

Anam aş maharna keserdi bazen
Fistan giyerdi allı, yeşilli pazen
Günde beş vakit dinlediğimiz azen
Minareden alemi,müezzinini çaldılar

Zabaan seherinde işe giderken
Uğullar ossun ağa niriye derken
Horantaca oturup mantı sıkarken
Elimizdeki çaman ekmeğimizi çaldılar

Ne hoş olurdu kış gününde tarhana
Melhem olurdu midendeki yarana
Şimdilerde çıktı tenekeden araba
Altımızdan velespitimizide çaldılar

Her yanını sarmış tarihi eser
Kışı başka olur ayazı keser
Erciyes göğsünde gümüşi nazar
Aman ha Erciyeside çaldırmayın

Akşam oturmaları dillere destan
Bazen cenk okunurdu bazen destan
Kapalı çarşı,kazancılar,bedastan
Ahilerin bereket duasını da çaldılar

Eli boş ziyaret ayıp sayılırdı
Çoluk çocuk misafire bayılırdı
Konu komşu akrabadan sayılırdı
Komşumuzun külünüde çaldılar

Her evde dokunurdu halımız
Şimdi kimseler bilmez halimiz
Erkilet,Gesi üzüm bağımız
Bağlarımın toprağını da çaldılar

Yazmakla bitmez sözüm kar etmez
Yamula moru gözümden gitmez
Şimdiki patlıcan beş para etmez
Yamula patlıcanını da çaldılar

Ambarda yetişirdi kaşık kavunu
Sinsir,halay,yüksük,deve oyunu
Artık yasaklandı mahalle düğünü
Davullu,zurnalı şölenide çaldılar

Ne bir dert bırakır ne bir tasa
Ahh şimdi bir de yağlama olsa
Bol sarımsaklı yoğurdu koksa
Aman ha yağlamayı çaldırmayın

Örf, adet,gelenek görenek, töre
Çalıp götürdüler göz göre göre
Şimdi evlere şenlik(TV) dalavere
Uyanın din,imanımızıda çaldırmayın

Ölünce cenazeme telkin verdiler
Çalınmadık ne kaldı diye sordular
Yamalı kefenimi hemen soydular
Aman ha mezar taşımı çaldırmayın

Her kapıda iki tokmak olurdu
Her mahallenin ayrı bir delisi
Bundan sonra benim hemşerim
İl’imin,köyümün,memleketin delisi/2000..