…’m var da “ama”dan vazgeçemem.
envai çeşit (neden, nasıl,ne zaman, kim…) soruların yanıtlarını bulma çabası içine düştüğü günden bu yana, sahiplenmiş olduğu bir kelimesi vardı. ‘’ama’’
‘’ama’’ lı cümlelerinin çokluğundan dem vuruyordu. Ama ‘’ ama’’ ların olmadığı yerde her şeyi kabullenmişim diyerek karşı çıkmıştı bu duruma.
Yıkıcılık vardı bir önceki cümlenin ispatına karşılık. Bir sonraki cümlede ‘’ama’’ ile başlayan dizeler tüm cesaretini toplayarak karşı duruyordu. Hep farklı bir yaklaşımın da olacağını savunacağı zamanlar çıkıyordu cümlenin herhangi bir yerinde. Veya karşıtlığı bağlamak için en çok sarılıyordu ‘’ ama ‘’ sına. Nedenleri vardı ama beklenmedik bir sonuca yetmiyordu o zamanlar gelip oturuyordu ‘’ama’’ otağına kelime düzeneğinin.
En son bağlarken sözlerini şiddeti içine saklayarak. Ve ne zaman ama (kör) olursam o zaman bitecek ‘’ama’’ lı cümlelerim kağıtların üzerinde ama sözlerimde hiç bitmeyecek. Diyordu. “ama”…
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum