Alvarlı Aşık Reyhani Şiiri - İsmet Barlı ...

İsmet Barlıoğlu
1529

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Alvarlı Aşık Reyhani

Birkaç Söz

Aşıklar aşkı bilimsel olarak değil, Tanrı ‘sal olarak pekilenirler. Rehberi ise; bilgisiz değil, bilgin olarak görürler. Zira; aşıkların duyduğu ses, bedenin değil, ruhun sesidir.
Yıllarca öğrenim gördükleri halde, aşkın ne olduğunu bilmeyenler vardır.
Ruh ise; dağdaki aysız çobanın karanlığına ansızın ışık tutar ve onu aşkın basamaklarına konuk eder.
Aşık Reyhani

Sunuş

Aşık yoksul demek, duygulu demek,
Aşkın deryasına kolay mı girmek?
Aranan Leyla ‘ya kavuşmak için
İster demir çarık, demir değenek.

Tükenmez aşığın yası, tasası,
O hep öyle yaşar, oldu olası,
Düşer her bir aşık öyle gurbete,
Elinde bir sazı, bir de asası.

Tut büyülü göle bir sazı batır,
Gör ki; nasıl çıkar, kalbi kanatır,
Derdi alev alan aşığın sazı
Demiri, mermeri, taşı sızlatır.

Sızlayan tel midir, yoksa yara mı?
Aşık al mı giyer, yoksa kara mı?
Leyla ‘yı görüp de yitiren aşık
Sele mi pes eyler, yoksa nara mı?

Aşığın derdinden anlayan olmaz,
Göz önünde ölse, kimse aldırmaz,
Bir gün çekip gitse saz çala çala
Mezarı kaybolur, sesi kaybolmaz.

Hala duymaktayım o sesleri ben,
Nedendir, niçindir, pek de bilemem,
Geçmişin bir büyük, soylu aşkından
Bir Sürmeli kalmış, bir Telli Senem.

Aşık Sümmani ‘nin yanımda sesi,
İçimde bir buruk Garip hevesi,
Emrah öldü ama gurbet illerde
Benimle yaşıyor hala bestesi.

Kays ‘Mecnun’ olmuştu Leyla peşinde,
Kamber Arzu ‘sunu görmüş düşünde,
Şirin ‘in yüreği güm güm vururmuş
Ferhat ‘ın dağları her delişinde.

Bu nice sırdır ki; incedir kıldan,
Çıkmıyor Tahir ‘in adı akıldan,
Zühre ‘yi öğrenip tanımak mümkün
Dicle ‘de ağlayan her bir çakıldan.

Acımasız zaman… Kimleri yedin,
‘Doymamış dünyaya daha.’ Demedin,
Bir kasırga oldun sevilenlere,
Hiç fırsat vermedin, gün göstermedin.

Belli ki; öyleymiş bahtı onların,
Dillerinde kaldı ahdı onların,
Gelince aleme Aşık Reyhani
Ona miras kaldı tahtı onların.

Aşık Reyhani ‘ye aşık tezene,
Altın bir tesbihte elmas imame,
Öyle fokurdayan billur kaynak ki;
Sazını dinleyen olur divane.

Eli bir darbede bin mızrap vurur,
Telde safa değil, ızdırap vurur,
Binbir ateş döker yanık bağrından
Gahi mamur vurur, gah harap vurur.

Sazında canlanır Sümmani Baba,
Emrah mı, Şenlik mi o can acaba?
Hıfzı mı, Davut mu, Himmet mi desem?
Kime benzetsem ki; uysa hesaba.

Ona denk düşecek aşıklar hani?
Var mı öyle ulvi, öyle rabbani?
Varsın toprak olsun eski aşıklar;
Aratmaz onlşarı Aşık Reyhani.

Reyhani; onlardan bize yadigar,
O varken geriyi kalkıp kim arar?
Gahi eskilere bizi indiren,
Gahi eskilerden koparan rüzgar.

Reyhani bir ceylan, Reyhani arslan,
Reyhani kasırga, Reyhani volkan,
Sanmayın tükendi aşıklarımız;
Reyhani damara taptaze bir kan.

Hikmet BARLIOĞLU
1 Mart 1963
11 Ağustos 2000

Hikmet BARLIOĞLU (1933 -2003) nun
ALVARLI AŞIK REYHANİ isimli Araştırma-İnceleme lerinden > 7-12/201)

İsmet Barlıoğlu
Kayıt Tarihi : 5.1.2005 15:05:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İsmet Barlıoğlu