Nihani Baba, sözlerini bitirince, Perişan Nine ‘nin açtığı kapıdan eve girdi, yaktığı lambanın isli ışığında yanımıza geldi. Ancak o zaman yüzünün yorgunluklar ve gözlerinin yaşlar içinde olduğunu görebildik.
Yaşlı aşık, yıkllardır el ve mızrap değirmediği tozlu sazını tozlu sazını titrek ellerle duvardan indirdi. Tozlarını yağlığıyla şöyle bir sildi ve ‘Dur oğul, sen bugün beni onbeş yaşımdaki çağlarıma indirdin. O ki; yolu açtın, şimdi dinle ve arkamsıra gel öyleyse.’ Diyerek önce sazının üst perdelerine bir gezinme yaptı ve sonra çlıp söylemeye koyuldu:
Ben seni sanmıştım has kumaş gibi,
Kendini gösterdin kara taş gibi,
Şevkin ziya verse ay-güneş gibi;
Engel olan bulutlara ne dersin?
Acılardan bir türkü düşünce yüreğime
Yetmiyor sevda sözleri yaralanmış ömrüme
Sığınaklar aramak kederli şarkılarda
Biraz daha yitip gitmek yıpranan dostluklarda
Yaralayan sözler sözler gibi
Devamını Oku
Yetmiyor sevda sözleri yaralanmış ömrüme
Sığınaklar aramak kederli şarkılarda
Biraz daha yitip gitmek yıpranan dostluklarda
Yaralayan sözler sözler gibi
Nihani Baba işi mezara dayayınca kaçılacak yol olmadığını anlayan Reyhani dua dilekleriyle sözü bitiriyor.Aşıklık geleneğinin önemli bir unsuru olan atışmanın en güzel örneklerinden birini paylaşan İsmet Bey'i tebrik ediyorum.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta