Alvarlı Aşık Reyhani (Devam-39)

İsmet Barlıoğlu
1529

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Alvarlı Aşık Reyhani (Devam-39)

39*
Harbe gidiyoruz cümle kardaşlar;
Kore ‘ye çıkacak arslan bizimdir.
‘Gider, gelmez’ demen ey vatandaşlar,
Gidecek, gelecek süphan bizimdir.

Ankara ‘dan bindi hepsi trene,
Arslanın yatağı olmaz virane,
Azmimiz ayandır kayıp görene,
Lütfettiği kerem-ihsan bizimdir.

Gemiler altında çalkandı deniz,
Otuz gece geçti, otuz da gündüz,
Fransız, İtalyan, Türk ve İngiliz,
İmdada yetişen, varan bizimdir.

Şahap Gürler Paşa ‘m teftişler eder,
Yardıma gidene Hak yardım eder,
Ne yazarsa yazsın; yeridir, kader,
Mıh gibi işleyen ferman bizimdir.

Tahsin Yazıcı ‘mız vardı ileri,
Düşürmez dilinden ol tekbirleri,
Nasihati şuydu: ‘Dönmek yok geri.’
Mazlumu koruyan vicdan bizimdir.

An geldi, Mehmetçik çemberde kaldı,
Celal Dora ‘m göğse bayrağı sardı,
Çember parçalandı, düşman sarardı,
‘Allah… Allah…’ Diyen lisan bizimdir.

Şehitlik mukaddes; tüm erler hazır,
Herkes şehitliğe her an muntazır,
Karada İliyeas, denizde Hızır,
Her sabah, her akşam, her an bizimdir.

Babam ağlar, anam yolumu bekler,
Duayla yerine geldi dilekler,
Yerde evliyalar, gökte melekler,
Toplardan püsküren duman bizimdir.

Gece yatmaz asker, dersi heceler,
Gecemizden farklı yaban geceler,
Askere yol açar Kırklar, Hocalar,
Rical ül kayıb-ı devran bizimdir.

Hep ilerler tankçı, topçu, piyade,
Azmini silahla eder ifade,
Bir kırılsa; kırar yüzden ziyade,
Sancakta var olan aklan bizimdir.

Bindokuzyüzelliikide sefer,
İster tarih yazsın, yazmasın ister,
Ben barış uğruna askerim asker,
Saz çalıp anlatan Reyhan bizimdir.
------------------------------------
39* Aşık Reyhani ‘nin hiçbir açıklama ve yorum gerektirmeyen bir şiiri daha. Çalınıp söylendiği çağda geçerli fakat bugün artık zor anlaşılır olan bazı sözcükleri sayılmamak koşuluyla şiir anlamlıdır ve kolay anlaşılmaktadır.
Ozan, bu şiirinde; 1952 yılında, Birleşmiş Milletler üyesi olan ülkemizin, Kuzey Kore ‘yle savaşan Güney Kore ‘ye, onu korumak üzere asker gönderişini anlatmakta ve Mehmetçik ‘i övmektedir. Halk Edebiyatı ‘nda bu tür övgülerin adı ‘Destan’ ve destanın içeriği yiğitlik olduğundan da ‘Kahramanlık Destanı’ dır.
O günleri yaşamış olanlar; Kore ‘ye ardıardına 3500 ‘er kişilik birlikler gönderildiğini ve ne kadar yazıktır ki; bunlardan pek azının dönebildiğini anımsayacaklardır.
Şiirde Türk Birlikleri ‘nin Ankara ‘dan uğurlandığı, Nato üyesi yabancı askerlerle birlikte gemilere bindirildiği, (Süveyş Kanalı ‘nı geçtikten sonra, Hint Okyanusu ‘nda) otuz gün, otuz gece yol aldığı çok açık ve güzel anlatılmakta, Şahap Gürler Paşa, Albay Celal Dora ve Binbaşı Tahsin Yazıcı gibi kahramanların adları işlenmekte ve kahramanlıklarından söz edilmektedir. Şiirde, altı çizilen ‘Çember’, Kore ‘de Türk Tugayı ‘nın Kunuri Savaşları sırasındaki kuşatmaya düşüşü ve kuşatmayı parçalayıp çıkışıdır. Kore Savaşı ve Güney Kore ‘nin Kuzey Kore pençesinden kurtarılışında tüm Nato üyesi ülke erlerinin payı bulunmakla birlikte savaşın gerçek yükünü omuzlayıp kaldıran Mehmetçik ‘tir. 3500 Er kişilik birkaç birlik dolusu Mehmetçik ‘ten geriye dönebilen bir avuç gaziden her biri, nerede rastlansa; vecde gelinerek eli öpülecek birer kahramandır.
Aşığın şiirinin sekizinci ve dokuzuncu dörtlüklerindeki bir-iki dizeyi pekilenmemiz olanaksızdır. Zira; bunlarda; yerdeki evliyanın, gökteki meleklerin, Kırklar ‘ın, Hocalar ‘ın Mehmetçik ‘e yardım ettikleri belirtilmektedir. Ozanın bunu iyi duygularla yaptığından elbette ki; kuşkumuz yoktur ama Mehmetçik ‘in kahramanlığının altında bu tür fizikötesi varlıkların yattığını da asla pekilenemeyiz. Ne yazık ki; bu her zaman böyle yapılmış, tarihe altın harflerle yazılan, geçmişte bir eşi-benzeri bulunmayan ve akıllara durgunluk veren Çanakkale Zaferi ‘nin başarısı da şanlı Mehmetçik ‘in elinden alınıp mistik yaratıklara verilmek, maledilmek istenmiştir. Oysa; o eşsiz zaferi, yiyecek yerine çarığının otunu yiyen, sırtındaki tek yırtık gömleğini çalının-dikenin üstüne bırakıp Yaratan ‘ının huzuruna kefensiz giden Mehmetçik kanıyla-canıyla, dişiyle-tırnağıyla kazanmıştır.
Reyhani ‘nin bu şiirde bir de bilgi yanlışlığı vardır. Bu; yedinci dörtlükteki Hızır ‘la İlyas ‘la ilişkin yanlışlıktır. Önceden de üzerinde durduğumuz üzere; Hızır, karada darda kalanların ve İlyas da denizde darda kalanların yardımlarına koşmaktadır ve söylencelerde bu böyle pekilenilmiş, böyle de vurgulanmıştır. Yılların altıncı mayıs günlerinde şenliklerle anılan ‘Hıdırellez’ günü, işte o gelenek ve göreneklere yansıyan ‘Hızır ile İlyas’ ın günüdür.
Aşığın böyle bir Kore Destanı ‘nı yazarken, o destanı destan yapanların başında gelen ve bedeni mermilerle kalbura çevrildiği halde ‘Gazi’ olup geri dönebilen ‘Hacı Altınel’ den ve çemberde açılan gedikten fırlatılıp tanımadığı bir ülkenin bilmediği ormanlarında on-onbeş düşmanı önüne katarak Amerikan Tugayı ‘na kadar götürüp onların yardıma gelmesini sağlayan ve ‘Gazi’ liğinde Kombina İşçiliği yaptırılan Erzurum ‘daki Kel Hacı Mahallesi sakinlerinden ‘Cuma’ dan da söz etmesini çok bekler, çok isterdik.
Şiirin dokuzuncu dörtlüğünde yer alan ‘Rical-ül kayıb-i devran’ biçimindeki Farsça ad tamlaması, gramer yönünden doğru bir tamlama değildir. Doğrusu; ‘Rical-i gaib-i devran’ dır ve anlamı ‘Evren ‘in gaib (gizli) adamları’ ndan ibarettir.
Destanın sözlüğü şöyledir: ‘Harb-Savaş’, ‘Cümle-Tümü, tüm, hepsi, hep, herkes, hepiniz’, ‘Süphan-Yaratan’, ‘Ayan-Açık, belli’, ‘Lütfettiği-Verdiği, bağışladığı’, ‘’Kerem-İhsan-Verilen’, ‘Tekbir-Yaratan ‘ın birliğinin ve tekliğinin haykırılması’, ‘Nasihat-Öğüt’, ‘Mazlum-Günahsız, suçsuz’, ‘Lisan-Dil’, ‘Mukaddes-Kutsal’, ‘Şehitlik-Kutsal erekler uğrunda ölmek’, ‘Muntazır-Bekleyen’, ‘Yaban-Yabancı, el’, ‘Sefer-Savaşa gitme, akın’.
Şiir bir 6+5 duraklı 11 ‘lik hece şiiridir. Örgüsü (a-b-a-b) , (c-c-c-b) vb. dir.

(ALVARLI AŞIK REYHANİ isimli Araştırma-İnceleme 'lerinden > 156-160/201)
(Devam edecek...)

İsmet Barlıoğlu
Kayıt Tarihi : 8.2.2005 11:46:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Abdulkadir Öğdüm
    Abdulkadir Öğdüm

    Bu eserlere artık birşey yazamıyorum, saygıdeğer abim...

    Bu eserleri Dadaşlar Diyarı Erzurum grubunda da yayımlayacak olursak sanırım Erzurumlu halkımız memleketini, tarihini ve bu büyük OZAN'ını daha iyi tanıyacaktır...

    En derin saygılarımla...

    Abdulkadir Öğdüm

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

İsmet Barlıoğlu