5*
Nasıl ağlamayım? Nasıl yanmayım?
Yar aşkı sinemi sardı bir kere.
Verdiğim ikrardan nasıl döneyim?
Aşıklar ikrarı verdi bir kere.
Yaramaz bir işe yarayan boştur,
Aklı noksan olan zaten şarhoştur,
Mürşid-i Kamil ‘i arayan hoştur,
Girenler yollara girdi bir kere.
Kendi bildiğine kanmamak lazım,
Herkesi günahkar sanmamak lazım,
Ateşi görünce korkmamak lazım,
İbrahim de nara girdi bir kere.
Kamil isen; kayıp etme kemalin,
Mevsimsiz rüzgara uğratma dalın,
Sofi her gün görmek ister cemalin,
Aşık Rayhani ‘nin derdi bir kere.
---------------
Sevgilinin aşkı göğsümü böylesine sarıp sarmalamışken ben nasıl ağlamayayım, nasıl yanmayayım? Ona verilmiş ‘Evet’ imden nasıl dönebilirim? Seven sevdiğine ‘Evet’ dedimi demiştir. Değersiz işlerle uğraşanlardan daha boş kim vardır? Akılsızlıkla sarhoşluk arasında fark mı olurmuş? Mürşid-i Kamil yani ‘Noksansız yolgösteren’ aramanın zamanı mıdır? Bilenler o yola zaten girdiler bile. Kendi bildiğinle yetinmeye kalkma; eksik kalırsın. Sakın, her gördüğünü günahkar sanma. Ateşi görünce neden korkuyorsun ki? İbrahim de o ateşe girmemiş miydi? Noksansızsan; noksansızlığını koru ki; noksanlı olmayasın. Mevsimsiz rüzgarlara sırtını niçin veriyorsun? Sofilere kalsa; onlar Yaratan ‘ın yüzünü her gün görmek isterler. Oysa; Aşık Reyhani bir kere de görmeye razı.
Aşığın üçüncü dörtlükte sözünü ettiği ‘İbrahim’, kendisine ‘Peygamberlerin Atası’ da denen ‘Hz. İbrahim’ dir. Hz.Muhammed ünlü ‘Veda Hutbesi’ yani ‘Ayrılış Söylevi’ nde ‘Bugün sizlere dedem İbrahim ‘in hanif olan dinini tamamladım.’ Demek suretiyle getirdiği İslamiyet ‘in İbrahim Dini temellerine dayandığını belirtmiştir. Söylencelere bakılırsa; Hz. İbrahim Nemrud yönünden ateşlere atılmış fakat yanmamıştır. Çevresi ateş ve alev yerine güllerle, çimenlerle çevrilmiş, tümüyle yanıp biten odunlar balığa dönmüşlerdir. Urfa ‘daki Balıklı Havuz ‘daki balıkların bu balıklar olduğu söylenir, olayın Urfa ‘da vukubulduğundan söz edilir. Zira; Urfa Peygamberler Kenti ‘dir. ‘Nemrud’ ‘Acımasızlık’ ın simgesidir. O Nemrud, gerçekte Babil Kralı Nakubadnazar ‘dır. Anlatıldığının tersine; kendisi acıyan, esirgeyen, herkese eşitlikle ve hakça hükmeden, ülkesini refaha, varlığa ve şana götüren bir kraldır. Dünyanın 7 harikasından biri olan Babil Asma Bahçeleri, bu hükümdar yönünden gerçekleştirilmiştir. Bilinen; Hz. İbrahim ‘le Nabukadnazar ‘ın çağdaş olmadıklarıdır.
Şiir 6+5 duraklı 11 ‘lik hece ölçüsündedir. Durakları baştan sona böyle ve kusursuz gitmektedir. Yazık ki; aşık, dörtlüklerinde anlamı kafiyelere kurban etmektedir. Kafiyelerin ‘Verdi bir kere, Girdi bir kere, Girdi bir kere, Derdi bir kere’ olduklarına bakılırsa; kafiyede bir kekeleme olduğu söylenebilmektedir. Dahası; ilk üç dörtlüğün ‘Sardı, verdi, girdi, girdi’ den ibaret kafiyeleri buradaki fiillerin birer ‘Di’ li Geçmiş Zaman’ ından ibaret oldukları halde, son dörtlükteki ‘Derdi’ sözcüğü bir addan ibarettir ve bu kafiyelerdeki paralelliği ister istemez bozmaktadır.
Son dörtlükteki ‘Dalın’ sözcüğü, ikinci şahsı gösteren bir mülkiyet zamiridir. Yani bir Pronom Personel ‘dir. Erzurum ağzı kaynaklıdır. Aslı ‘Dalını’ yani ‘Sırtını’ olmalıdır. Ağaç dalı anlamında söylendiği öne sürülse de; ‘ı’ harfinin kafiyeye kurban edildiğini söylemeden geçemeyiz.
(ALVARLI AŞIK REYHANİ isimli Araştırma-İnceleme 'lerinden > 47-49/201)
(Devam edecek...)
Kayıt Tarihi : 12.1.2005 23:53:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![İsmet Barlıoğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/01/12/alvarli-asik-reyhani-devam-10.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!