Su birikintilerini ayaklarına bulamış
Deniz özlemli bir çocuksun sen...
Elinde bir masaldan aşırdığın fasülyeler
Sırtın kapıya dönük
Çağrıldığında gelmeyecek kadar sokakçıl
Gitmene üç saat var
Üç saatte akreple yelkovan kac dakika sevişir?
Gelmene üç saat kalması gibi birşey değil bu
Koşa koşa papatya aramıyorum sana,
Karşılama heyecanı yok içimde
Taşınma telaşına duşmuş bir Ankara'ya oturmuşuz
Yüze yüze sığınacak liman arıyoruz
Gordüğümüz ağaçlara inanmıyoruz artık
Onları denizin yetiştirmediğini biliyoruz
Ağaclar, inanılmaz ağaçlar
Bak burası dünyanın çatısı
Bu elleri dünyanin, benimkiler değil
Benim ellerim başımın üstünde, ayaklarım altımdan kayıp gidiyor
Ayaklarım altımdan gidiyor, ellerim üstümden
Gidip duruyoruz,
R'yi söyleyemezdim
T'yi başına eklemeyi keşfetmeden önce
Oturup T'li R'li şarkılar öğrendim
R'ler T'leri cok severdi, yalnızken varolmayı beceremedikleri için
Kendi ayaklarının üstünde durmayı öğrenince R'ler
Bağımsızlıklarını ilan ettiler
Bu şehirde liman yok,
Beklediğimiz gemi bize asla yeterince yaklaşamayacak
İçinden inmeyecek sevdiğimiz
Bu şehir, bu şehir
Kaçılacak şehir,
Yok artık deve olsan dayanamazsın bu kadar susuzluğa
I
Yüklüce bir kamyon taşır sessizliğimizi
Arkasında koşan çocuklar yok
Durduğumuz yer tam da durulacak bir yer
Okuyalım, yiyelim, ölelim burada
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!