Halime yetmiş sekiz yaşındaydı,
Komşuyduk neneyle.
Evinin önüne çıkar otururdu.
Bazen susar,bazen ağlardı.
Belli ki yüreği kanardı.
Gözleri zor seçerdi nenenin,
Boşluğa bakar bakar
Yazgısına ağlardı.
Halime yetmiş sekiz yaşındaydı.
Kocası aklını,
Tez zayi etmişti.
Ne bulsa getirirdi evine.
Unuttuğu tek şey
Halimeye mutluluk getirmekti.
Arayıp soran da yoktu Halimeyi
Sevdiği bir yazması vardı,
O da rüzgarın koynunda uzaklara kayardı.
Bizim evden birinin çıktığını görür,bakardı.
Ona doğru yaklaştığımı görünce susardı.
Benim olduğumu anlayınca kıyamet kopardı.
Yavrum! Yavrum! Yavrum! deyip,
Beni sımsıkı sarardı.
Beni bu hayatta bir tek o anlardı.
Oturup konuşurduk hayata dair.
Sonra apansız susardı,ağlardı.
Yetmiş sekiz yıllık yarayla yaşardı.
Nenenin yazgısı hep karaydı.
Alnındaki çizgiler aynada başına belaydı.
Hani yaşamaya dair umutlarımız vardır ya,
Onlarda yaktığımız her cigaranın dumanında,
Kül olur yere kayardı.
Bir gün öldü Halime.
Zemheride toprağa götürdüler.
O günden sonra o sustu,ben ağladım.
Gidenlerin dönmediğini
İşte ben o gün anladım.
Kayıt Tarihi : 18.12.2010 09:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!