Türlü nimet ve ihsan, harman olmuş şu arzda,
Keremi sonsuz olan, lütfediyor bu tarzda!
Gösteriyor dört mevsim, ikramını görene,
Görür ehl-i basiret, ondan bakar köre ne!
Hiç yapar mı bu işi, kör tesadüf ve doğa?
Yokken azı onlarda, malik olamaz çoğa!
Hissiz toprak ve sudan, beklenir mi bu seha?
Olmak gerek o zaman, şu ikide bil deha(!)
Olmaz kara topraktan, ne sadık yar ne yaran!
“Sadık yar Allah” diyor, yaran olan şu Kur’an!
Bir memurdur tabiat, Hak emrine amade!
Onu ilah bellemek(!) çağdışı ve demode.
Her bir varlık ayine, bin bir esma Hüsna’ya,
Tespih eder onu hep, hayvan, nebat su kaya.
Dinle nasıl zikreder, bin bir ismi şu bülbül!
Minber olmuş o kuşa, kızıl, sarı, beyaz gül!
Tasdik eder bülbülü, her ötücü kuş türü,
Emreylemiş yaratan, öter ondan ötürü!
Hepsi hadim insana, hizmet eder bıkmadan,
Ne yazık ki görmüyor, bu keremi çok nadan!
Acze, fakra binaen, mevladandır bu teshir!
Zannetme ki keramet, Veyahutta bir sihir(!)
Şükredersen çoğalır, lütfedilen nimetler!
Hakkını etsen eda; bahşedilir cennetler!
Beka bulur fani mülk, ahirette ebedi!
Bekler dar-ı bekada, mümin olan ibad’ı.
Kim ki gasıp davranıp, nimetleri zimmetler,
Bekler onu uhrada, türlü, türlü zilletler!
Yok, orada rahmetten, asla, kat’a hissesi!
Çünkü burda küfretti, dili, hali, hassesi!
Ehl-i küfrün nasibi; azap, gadap ve itap!
Zira burda girmedi, kulağına hak hitap.
Koru bizi ey Rahman, dünya, ukba azaptan!
Bahtiyardır muhakkak, kim mahfuzsa gazaptan.
Cihat ŞAHİN
20.04.2010-İZMİR
Kayıt Tarihi : 20.4.2010 07:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)