Altın Kalpli İnsana Veda
Aylardan temmuzdu, günlerden salı.
Ne oldu diye sakın sormayın bana.
Barkınımız yürüdü o vakit yaradana.
Yandı yürek altın elbiseli adam diye.
Bindi motora durmadı evde.
Rahman çağırdı gözüne indi perde.
Nerdedir bu yaranın dermanı söyleyin nerde?
Yandı yürek altın elbiseli adam diye.
Bir haber geldi tutmadı dizim.
Koştum hastaneye elimde yüzüm.
Barkın öldü dediler her yer hüzün.
Yandı yürek altın elbiseli adam diye.
Kaza dediler sızladı içim.
Soramadım kimseye neden? Nasıl? Ne için?
Kapanır mı bu yara? Kanar hep için için.
Yandı yürek altın elbiseli adam diye.
Sığmadı tabuta aslan gibiydi.
Yürüdüler arkasından düğün, toy gibiydi.
O da rabbimin bir emanetiydi.
Yandı yürek altın elbiseli adam diye.
Kazıldı mezar, atıldı kürek.
Gayri dayanamadı bu acıya yürek.
Koyduk elimizle kara toprağa bilerek.
Yandı yürek altın elbiseli adam diye.
Gelmez bu dünyaya bir Barkın daha.
Artık yolladık biz onu Allaha.
Bu da gelecekmiş çileli başa.
Yandı yürek altın elbiseli adam diye.
Ne söylesek boş, yazılan gelirmiş başa.
Acı hep taze anaya, babaya, gardaşa.
Daha yeni girmişti otuzlu yaşa.
Yandı yürek altın elbiseli adam diye.
Ne aşıkım ne şair almadım elime kalem.
Tükenmedi bu dünya da benim çilem.
Allahtan geldi yok sözümüz kime ne diyem.
Yandı yürek altın elbiseli adam diye...!
Kayıt Tarihi : 3.8.2017 22:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden Barkın Bayoğlu'nun anısına yani "Altın Elbiseli Adam"
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!