Hatırlar mısın?
Sen mahallemizin vitrininde
Gümüşten bir hokka,
Bense tozlu yollardan birinde
Düşürülmüş altın bir divit.
Bazen bazen alırdı bir duygu,
Batırırdı ikide bir beni sana
Mürekkep mi ne kapmaya..!
En sevinçli anlarındı,
Yazan, konuşan, gülümseyen
Bir adam -beni- bulduğun.
Bir hoş olurdun ki sorma?
Sezerdim bunu gözlerine baktıkça.
Ne yazık ki seni,
Birçok bakır divit batırılmış,
Mürekkebin bitmiş buldum.
Aldırma,
Yine de sen gümüş hokka,
Ben altın bir divitim ya;
Doldukça mürekkep,
Biraz kalitesiz ve soluk da olsa,
Batırır batırır yazarız hep…
01.Ocak.1972, Cumartesi
Antakya
Kayıt Tarihi : 5.3.2007 11:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Delicesine aşık olduğun dünya güzeli sevgiliyi, bir hiç uğruna ve anlamsız inatlaşmalarla kaybedersin... ve artık derbedersin ya. Yıllar sonra başka bir şehirde, elinde sigaran aklında o sevgilin, düşünceli düşünceli deniz kenarında yürürken bir anda karşındatanıdık bir çift göz ve bir kalp; -elinden tuttuğu küçük bir çocukla, güzelliğinden eser kalmamış, basmadan bir elbise giymiş, başında eski bir eşarpla ve belli ki eski günlerini arayan ve yaşamından mutlu olmayan biriyle - yani onunla karşılaştığınızda... ne yazarsınız! işte o an bu şiir çıktı ortaya..
Selamlar.
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ
TÜM YORUMLAR (2)