Erenler elinden bâde içince
Âllâhü Ekber der dilimiz bizim
Dünyâ serveti sâmândan geçince
Tarîk-ı Enbiyâ hâlimiz bizim
Gözümüzü açtık olduk nûruşan
Kırklar meclisinde gördük âlişân
Bizi kimler etti böyle perişan?
Diyerek düşünmez delimiz bizim
Şuara Âllâh’ın hikmet, sırrını
I’yân eder ketmedemez birini
Nesimiyken ben mi yüzdüm derini?
Hallac-ı Mansur’luk kuluz azizim
Seksen küsûr iken İSLÂM’ın şartı
Beşe galbeylemiş yahudi tartı
Kur’ân-a posta kor postalın kartı
Siyonist taşıyor dalımız bizim
Ama ri ka, Alamanya, Fransa
Bütün küffâr birleşerek dirense
Önemsizdir; bize müjde verense
Âllâh’ın Rasûlü Âlîmiz bizim
İSLÂM: inhirafa müncer kılındı
Müdakkik ehlûllâh hazır bulundu
Dîni mefâhirler özden alındı
Mezheple doğruldu belimiz bizim
İzinden gideriz Rasûllûllâhın
Emrine tabiyiz yüce Âllâh’ın
Biz müdâvîmiyiz ahd-i Billâhın
Cennettendir yeşil, alımız bizim
Ermeniymiş, yontulmadık rum imiş
Közlerini şaşı eden kum imiş
Bu kütükler bu kalaslar ham imiş
Üstlerinde duran çalımız bizim
Gafillere şeytan rehberlik eyler
Atın şu gafleti ağalar, beyler
Esrâr-ı İlâhî Hikmeti söyler
Düstûr-u Şiir’ dir telimiz bizim
Düşmanlar saldırır sekiz cepheden
Zafer için varesteyiz şüpheden
Karabağ zirvesi şanlı tepeden
Ermeniye varır yolumuz bizim
Uhud da Mohaçta, Bedir, Hendek’te
Âllâh’ın ordusu mündemiç tek’te
Seyrimiz bunadır istemesekte
Boşluk kabûl etmez dolumuz bizim
Tarık bin Ziyâd’a doğru yönelki
On beş ve Onaltı temmuze gelki
Çanakkale bunu yanında belki
Boydan fakir köse, kelimiz bizim
Ferman buyurulmuş hakkı gör diye
Atlı olsa isteyene ver diye (Hadisi Şerif)
Yemeyipte yedirdiğin er diye
Düşmanı şımartır yalımız bizim
Bize ruhsat veren bizi Yaratan
Der ki: perdeleri kaldır aradan
Semâvâttan denizlerden karadan
Zikrederek çağlar selimiz bizim
Dünyâ da kocadı miyadı doldu
Dehrinde zamanda âhiri buldu
Musa’da Nemrud’da Âllâh’a kuldu
Gardaşı kucaklar kolumuz bizim
Ehl-i küfür bu ülkeye gelemez
Müslümanlık; tek millettir bölemez
Akıncılar şehid olur ölemez
Şifâ kaynağıdır balımız bizim
Tahkik-i imânsız kâmil olunmaz
Zulmetin içinde cennet bulunmaz
Zulme karşı dilsiz şeytan kalınmaz
Haini kör eder külümüz bizim
Karabağda katılmışlar bostana
Dünya şahit yazdığımız destana
Şüheda olunca mezaristana
Zikrederek gider salımız bizim
İçteki kıripto şo insanların
Yaparsan sevaptır sûi zanların
Kürre-i arzındaki düşmanların
Hepisine bedel ölümüz bizim
İSLÂMİ: Karabağ küfre aşılmaz
Sedlerle doludur gayri koşulmaz
Sararsada tomurcukken düşülmez
Bu çağda açacak gülümüz bizim
Kayıt Tarihi : 7.10.2020 16:17:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mehmet İslami](https://www.antoloji.com/i/siir/2020/10/07/altin-cagdir-acar-gulumuz-bizim.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!