Sabah ezanları okundu sen hala dalgadasın
Göz yumuyorsun olanları dinliyorsun
Herkesi uzaktan gözleyip rasattasın
Boyun uzun ama yine dertler içindesin
Ben sana ne yapsam da seni avutsam
Biliyorum minarem hayretler içindesin.
Bu nasıl memleket hiç elinden tutanın yok
Ezan söyleyen çokta nikah kıyanın yok
Karşı minareye karşı aşık oldun diye
Halini sorup edenin yok,bilesin
Bu böyle gitmez, uzaktan uzağa bakışmalar
Söz atmalar, göz atmalar,takışmalar.
Minareysem minare ben de bir biçare
Kendi türkümü söylerim kendime çare
Öyle uzaktan uzağa içten ve garip
İstanbul’da Edirnekapı’da bir caminin yanında
Unkapanı'nda bir minareye aşıkım kalbimden belli
Kimse bilmez beni, tanımaz bile, imamdan kelli.
Nasıl ince, nasıl nazik ve anadan üryan
Geceleri rüyalarıma girip mahvediyor
Sanki haliçten gemiler geçip gidiyor
Sanki hiç konuşmasını bilmezmiş gibi
Bana bir haller olup güneşler batıyor
Ama kimselere anlatamıyorum,anlamıyorlar.
Aman ağabeyler derdimi faş etmeyin
Ben kendimi biliyorum bir de Serpil’i
İşte Nişantaşı’nda oturuyor,haspam kibardır
Niye böyle uzaktan uzağa işleri karıştırdığımı
Niye her sabah yüksek volümden bağırdığımı
İşte bir türlü anlamıyor.
Kayıt Tarihi : 14.10.2010 12:34:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Erdal Ceyhan](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/10/14/altiklar-5-minare-2.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!