Bu ne biçim hayat bizimle oynuyor mu ne
Kaldırıp atıyor kaldırım köşelerine
Oradan hızla devşirip kalan izimizi
Damların başında yalnız bir martı
Artık denize gitmesi sakıncalı
İşte böyle hızla eskiyoruz.
Bu ne biçim vurgun, her akşam
Her sabah ayakkabımı vuruyor derinden
Her adım attığımda bir öküz böğürüyor
Hızlı hızlı ağlıyorum kimse duymuyor
Ben nasıl martıyım hiç bilmiyorum
İçimde ince bir serçe titriyor.
Dalgalardan dalgalara savruluyorum
Ben bir garip martıyım çok iyi biliyorum
Yine de bu hali yakıştıramıyorum
Martı bu aşık mı olur sonra uluya uluya
Damlardan damlara konup göçmeler
Sanki bize denizler yasak.
Hadi her şeyden geçtim, bu ne böyle
Her sabah aşk mektubu yazmalar
Sonra silip atmalar derya denizlere
Kime ne öğretiyoruz bilemiyorum
Bizim çektiğimiz acıyı kimse çekmiyor
Allah bilir insanlar uzaktan bizi gözlüyor.
Allah bilir içimizde bir casus var
Hissettiğimizi hemen birilerine gammazlıyor
Çünkü o birileri de gelip balık pazarına
Bandırma tellaklarına talkın veriyor
Her gün kalbimizden bir tren geçiyor
Her gün İzmir’e giden bir garip yolcuyum.
Kayıt Tarihi : 12.10.2010 06:14:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Erdal Ceyhan](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/10/12/altiklar-3-talkin.jpg)
Çok güzell bu serii devam ediniz lütfenn
Saygılarımla....
TÜM YORUMLAR (1)