altı yüz sınırı vardı şiirim
sanmam ki yinede nazla yazarım
ömrümüz yeterse belkide mirim
altı yüz bindende fazla yazarım
sayı mühim değil elbet kalite
ister bir adet nam çıkar elite
Sende; ben, kutba giden bir geminin sergüzeştini,
Sende; ben, kumarbaz macerasını keşiflerin,
Sende uzaklığı,
Sende; ben, imkansızlığı seviyorum.
Güneşli bir ormana dalar gibi dalmak gözlerine
Devamını Oku
Sende; ben, kumarbaz macerasını keşiflerin,
Sende uzaklığı,
Sende; ben, imkansızlığı seviyorum.
Güneşli bir ormana dalar gibi dalmak gözlerine
"ALLAH, KENDİ DOSTLARININ KALBİNE VAHYEDER (İLHAM VERİR), ŞEYTAN DA KENDİ DOSTLARININ KALBİNE VAHYEDER (İLHAM VERİR)" -Ayet-i kerime meali-
Peri: Cinlerin kadınlarına ve kızlarına denir ki, daha ziyade rüyada insanlara tasallut edip onları baştan çıkarırlar ve (Hafazanallah) ona uyanıkken yapmaktan imtina edecekleri işleri yaptırırlar.
Mü'min bir şair ve şaire, Kur'an'daki "Şuara" suresinin son yedi ayetini okuyup, oradaki ikazları ve kıstasları kabul ederek, ona göre şiir yazmalıdır. Yoksa, hesap gününde Rabbinden çekeceği vardır vesselam!
Hayırlı çalışmalar.
Gönülden kutlarım sayın Şair...
Şiiriniz şahane bir hiciv örneğiydi, hani defterin ortası derler ya işte öyle...
daha da yazmak isterdim de, yazdıklarımı
hicvedersiniz diye azıcık çekindim doğrusu...
Kendi şiirinizi açımlamanız da olağanüstüydü...
Türkçe taaa V.yüzyıldan beri var olan bir dil, bu bilimsel bir gerçek ancak XII.yüzyıldan beri şiir göze mi, kulağa mı hitap etsin, şiirde söz mü
müzikalite mi öne çıksın tartışmaları hep süregelmiştir..
Demem o ki, kimi şairler kelimelerde Türkçedeki söz varlığı ile
anlatmak istediklerini tam olarak anlatamadıklarını düşündüklerinden
belki dilimize başka dillerden geçen kelimeleri daha yoğun kullanmışlar..
Doğrusu bu şiirin güne geldiğini hatırlıyorum ama okumaya zaman bulamamıştım, sonra da unuttum gitti ve şimdi de neden geç kaldım diye hayıflandım biraz...
...kıymetli Demircan dün piknikteydim ve hiç antoya ve internete girmedim.
...kusura bakmayınız. bu akşam şöyle geriye dönük bir incele yaptım gördüm ki siz değerli arkadaşımın şiiri duruyor.
...keşke olsaydım Hikmet bey gibi bizde hem taktir eder hemde tenkitlerimizi sıralardık.
...bu şiirinize daha önceden yorum yaptığım için yinede bahtiyarım.
...tekrar güne gelen bu şiirinizden dolayı sizi kutlar başarılar dilerim.
oncelikle kalemi yuregine dost etmis saire eserine gune merhaba
.......rahmetlik
Danyal TOPATAN
olsaydi
trene bakmaktan
vazgeçebilirdi kimi
kuslarin çogunlukla talebidir
ufak ufak
kimisi dinlemez
ki kartaldir saymaz olsada
gece ile gunun soyler misiniz
tami tamamina neresindedir safak
bir bir belirtmeden diyeyim siz bilmis
getirilmis veya gelmis gorunmus
siir oyku hikàye ustalari olmasaydi
n'olurdu bilir misiniz
yerkure gokkurenin hàli burada
sair olsaydim iki soz ederdim
gel gor ki ressam çiragiyim vede ufak
kimimiz dokuma islerinden anlasaydi
palas kilim cacim arasinda ilk sirayi alacak olan haliydi
ismi edilmez gerçi yun egirenlerin hàli perisandir burda
çikti çikali zikkim! teknoloji harikàsi makinalar ufak ufak
ne harf koydu yerince nede hece cumle bas çiksin aninda
al sana iste
dunyanin.. en guzel ve sirin..
dillerinden birinin..
Turk dilinin..
kendi icre guzelliginden agyar..
muhayyile ile tasvir betiminden baska..
icerimizi aska salan..
yalin sade muhtesem zenginliginin.. gozler onu serimi..
velev ki muhtevali.. baki kalir uyakli ve sinaatli hali..
manzum yazi sekli.. gelecek kusaklara da..
sevdirilip benimsetilmesi..
hayatimin en buyuk gaye.. ideal.. sereflerinden birisi olur..
beni buraya.. gunun seckisi layik gormus kurula..
harici ve dahili gazel okur.. turlu degere.. degerli kalemlere.. kucak dolu.. hurmetlerim.. ve ulvi duygularimla.. tesekkuru borc addeder..
izninizle saadete gelirim..
simdi efendim.. huseyin demircan bir sairmidir.. elinizi vicdaniniza koyup soyleyin ama..
gercekte ne kadar iyi niyetle soyledigine ben kendim sahidim..
altiyuzden yukari.. daha bunu yazdikdan sonrada.. bir gecede.. ucyuz kusur manzum yaziyi pasifledigine sahidim..
iyi adamdir hos adamdir.. gecte olsa hatasini telafi etmistir.. o ayri..
ben simdi kalkar hatasini gormezden gelirsem yarin ruzi mahserde.. kata kata..
hic sair olan bir kimse.. iyi niyetle bile olsa altiyuz siirim var diye boburlenir caka satarmi..
eskiden bir kimseye siirin kadar konus demek ayip sayilirdi..
kaldi ki.. onun siir olup olmadigina toplum karar vermeli.. kendisi degil..
gercek sair cikar delikanlica.. mertce.. ben bir yazi yazdim.. manzuma benzettim ama yanilmis olabilirim.. takdir sizin der.. cekilir.. ona toplum karar verir.. manzummu degilmi..
zaman coplugunde.. birakin manzum yaziyi nice siir gibi siir kaybolup giderken..
halk gercek sairini.. nice asir sonra divaninini bulup yunuslarin siirini gun yuzune cikarir..
gercekte.. sayin demircan her zaman ki gibi kestirme yoldan.. tribunlere oynama gayreti ile.. nasil da milli duygulara yukleniyor..
yansimak.. aynadan hayalimiz yansir.. yuzumuze golgeler yansir.. bilen bilir uzun zaman vatandan ayri kalan insan.. bayrak gorunce.. gozyasi seklinde goze yansir.. bayrak sevgisi gozbebegine yansir..
ulvi duygulardan nasil da nemalanmiya calisiyor..
her kurt yazi erbabi gibi okuru can evinden vurmaya caba sar edoyor..
kurtlar kuzulara sevdalanir..
kuzu sevdasina.. pesinde.. ( peste) avci gezdirip..
kuzu sevdasina.. basi cobana ezdirmesine ramak kala..
iyi saatte olsunlar.. kurtlardan nemalanan.. bir yagli kemik ugruna.. ahvali sezdirmeye calisip.. kacan tilki kurda yardim ederken.. toz duman icinde.. sifreli kodlu yazarak.. durumu kurtaririm demiye calisiyor..
peki seyit nesimilir nefi pir sultanlar.. cikip mertce acikca soylerken.. simdi sair ahlaki esnaf ahlaki ile.. bagdasirmi toz duman ardi saklanip yazmak..
buradan da dusuk not.. bence dort puani bile fazlaca vermisler..
bu ile birlik beraberlik icre bu ile beraber.. her yazdigi yazida.. bir onceki yila bakip.. ben cok acemice yazmisim.. simdi nispeten gelistim.. diye kendini gelistirmiye caba sarf etmesi.. bide ictenligi durumu kurtariyor bence..
bu vesile ilede.. bu bu.. siir demek siire edebiyata hakaret olan calismayi kutlar.. yureke saglik derim kalem daim olsun..
Emeğe, sanata ve insana inancı olmayan için çok kolaydır 'sıfır' rakamını yazan tuşa basmak...
Gün şiirleri köşesine onlarca şiir asılıyor hepsi mi kötü!Hiçbiri mi şiir değil?
Bildiğim tek şey bazı insanlar vardır huzurun, kalitenin ve emeğin kanını içmekten zevk alan ve karışıklıktan, kısır devinimlerden beslenen...
Dolayısıyla şiirin toprağına bereket ve soluk amaçlı açılan bu gün köşelerini antoloji sitesinin bir üyesi ve şiirin yüreğine yürekleri değmiş şiir elçileri olarak çok daha iyi değerlendirmemiz gerekir...
Puanları düşüren emek hırsızlarına karşı düşünce desteği ile karşılık vermek eli kalem tutanların yapacağı en güzel esiş olacaktır...
Saygımla...
KİMİ TER AKITIR, KİMİ ŞİPİR ŞİPİR YAĞ…
Tebessümle başlamak isterim sözlerime.
….. ….. ) ….. ))
Günaydınlar, değerli Hüseyin Demircan kardeşim.
Günaydınlar, şiir yürekli dostlar…
Günaydınlar, şiir sevdalıları…
*
Biliyoruz ki, değerli Hüseyin Bey, akşamlara kadar bilfiil bedeniyle çalışarak alın teri dökmekte, hem de şıpı şıpır…
Fırsat buldukça da, bilmem sigara içiyorlar mı, ben yine de lafın gelişi olsun diye söylüyorum, bir sigara içimi dinlenme anında elindeki tablet bilgisayarından veya telefonundan, (aypet mi, aypon mu, ne diyorlarsa işte… Yok mu bunların Türkçesi yahu?) yazdıkları için (bunlar Türkçe karakter içermiyor) haliyle İngilizce karakterde görünüyor yazıları da…
Bunu tahmin edebiliyorum, hatta yanılmadığımı sanıyorum bu konuda.
Ancak yazım hataları noktasında biraz daha bakmalı gibime geliyor. Hüseyin Bey ARİF bir kardeşimiz. Kesinlikle doğruları da öğrenip uygulayabilecek bir kabiliyete sahipler.
*
Şimdi sıra şiire mi geldi?
Şiirdeki dizelerin ilk harfleri komple küçülmüş, Refika Hanım…
Olur canım. Neden olmasın?
Herkes illaki Türkçe yazım kurallarına aynen uymak zorunda değil ya…
Kim uyuyor ki?
Çoğu bilmediğinden, yanlışı – doğruyu araştırmadığından bu hatayı yapıyor.
Gerçekten, edebiyatçı olup da kaç tane ünlenmiş büyük şairimiz var? Bence iki elin, hadi diyelim dört elin parmakları kadar falandır ancak…
Dolayısıyla bu tür doğru yazıları görmek oldukça zor.
*
Halk edebiyatında -KOŞMA türü- GENELLİLE 3 (üç) – 5 (beş) dörtlük arasında olur.
3’ten – 5’ten fazla olmaz mı?
Olur elbette.
Üçten az olanlar azdır, lakin beşten fazla olanlar daha çoktur.
Bir başladı mı ozanımız, ne varsa heybesinde hepsini döker vallahi… Kimse önüne geçemez.
Bir yorumumda bahsetmiştim.
“Bir kez gaza basınca ozanın dili,
Firene gitmez ne ayağı ne eli…”
*
Şiirde altı yüz sınırı mı varmış?
Ozan için, altı üstü olur muymuş şiirin…
Ozan mendilini omzuna atar, sazını eline alırsa…
Hele bir de “dem o demse…” Yani gönül ehliler bir araya gelmişlerse… Dost meclisi, erenler meclisi, sohbet – muhabbet meclisi kurulmuşsa…
Bir köy odasında dinleyenlerin hayran bakışlarını görürse ozan…
“Öyle vurur ki sazının teline
İlhamın alası gelir diline…”
Hüseyin Bey de basmış gaza, maşallah, ne gelmişse dökmüş velhasılı…
Böyle de olunca ister istemez uyaklarda zaman zaman (Nurani’nin benzetmesiyle) “gecekondu uyaklardan uzak mı kalmış, uzak kalmaya mı çalışmış, farklı uyaklarla kurgulamış şiirini. Kimi yerde hece düşürmeleri de yapmak zorunda kalmış.
“bakıp gözde bayrak aşkı yansıra”
Bu dizede “yanı sıra” olmalıydı kelime zannımca…
Hece gereği efendim…
Bu da kusur mu şimdi?
Değil tabii ki… Ne var bunda?
“N’ola” dememişler mi ozanlarımız şiirlerinde…
Biz de bir şey demedik…
“şiirlerle mesut olman dilerim”
Bu dizede de “olmanı” olmalıydı.
Eee…
Hece de, bağlayıcı kurallardan. Ölçüyü bozmadan ahengi tutturmak lazım. Bu, şiirin olmazsa olmazlarından…
“kuzu sevda peste.. ''avcı gezdirir! ''
Bu dizedeki “sevda peste..” söyleyişini anlayamadım. Yöresel bir söyleyiş mi?
Deyim mi?
“petse” ne demek, bilemedim…
Bu gibi durumlarda şairler/ozanlar şiirin altına kelimenin anlamlarını yazsalar ne güzel olur. Biz cahiller de öğrenmiş oluruz.
Bir harf öğretenin kölesi olmak misali…
*
Her şiir insanın yüreğindeki yağları şipir şipir eritmez…
Eritemediği için de şiirlikten çıkmaz.
Bu şiir, konusu gereği bir yergi ise neden yağlarımı eritsin?
Hüzün yoksa, aşk yoksa, çok sevilen kutsallarımızdan değilse…
Felaket, acı, çile yoksa…
Coşturması için coşkulu olması lazım.
Her şiirin de coşkulu olma ihtimali ve şansı olmayacağına göre…
Şimdi şiir değil demek olur mu?
Olmaz dostlar.
Güzel bir yergi şiiri.
Üzerinde biraz daha durulmalı.
Bazı dörtlükler yeniden çırpıya, teraziye alınmalı.
Dışarı taşan taşlar yontulmalı…
Taş ustalığı, duvar ustalığı, oymacı – nakkaşlar gibi inceden inceye gözden geçirilmeli.
Arada bir de uzaktan uzağa bakılmalı…
Göz ve izan doğruyu gösterir.
*
Şiirin anlamı zaten tabak gibi ortada.
Şahide, projektöre, dört göze gerek yok.
Gözlük bile takmadan okunabilecek ve anlaşılabilecek sadelikte ve berraklıkta…
*
İlhamınız daim olsun, değerli Hüseyin Demircan kardeşim.
Hep yaz.
Hep yorumla…
Hep eleştir…
Eleştir ki, ivme kazansın şairler ve şiirleri…
Kimse kusurunu göremez.
Terzi misali… Bizler dikeriz, sizler dikersiniz söküğü, yırtığı…
Hep sivri dilli, keskin sözlü olun.
Edebince…
Kırmadan, rencide etmeden…
Sevgi ve saygı rüzgârları esenliğiniz olsun.
Dostça ve sağlıcakla…
06 Nisan 2013
Hikmet Çiftçi
“GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”
Sevgili Mete,
Çekememezlik yüzünden bazıları 'Sıfır' puan verip ortalamaları düşürüyor. Çoğu da şiirden anlamıyor.
Fakat anlayamadığım bir şey bu güzelim dizelerin niye puanı düşük. Şu puan işine zaten bir türlü aklım ermiyor.
Evet aynen bende Osman bey gibi düşünüyorum. Yoruma ne hacet Tebrikler. Kurula da Şaire de tebrikler harika bir şiir okuduk.
Bu şiir ile ilgili 14 tane yorum bulunmakta