Saat sabahın beşi, karanlığın son demleri.
Bu telaş altı yirmi trenine
yetişememek değil, sana bir daha geri dönememe
üzüntüsü.
Şehir uyurken bile çığlık sesi duyar gibiyim. Elimde bir kitap yirmi birinci sayfası katlanmış, hani açsam sanki hep o sayfada boğulacak gibiyim.
İkinci vagonun on dört nolu koltuğunda oturmuş trenin
hareket vaktinin gelmesini beklerken altmış küsur
Merhametsiz karanlık içindeyim
Ne zaman güneş doğacak bilmiyorum
Mavi denizlere mor dağlara karşı
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Devamını Oku
Ne zaman güneş doğacak bilmiyorum
Mavi denizlere mor dağlara karşı
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum