Şimdi dinle ve kulaklarında kalan son sesimin altına bir çizgi çek…. Kırmızıya boya hallerimi.. Seni altı kırmızıyla çizili bir cümleden koparıp nasihat veresim var…
Bir Cebrail gibi vahyin doruklarında konuşan, yazan sendin…. Kulaklarıma vahyi fısıldayan seni bildim… Ellerin bir çağdaş vakanın koynundayken gözlerini bildim, asra avukatlanmış gözlerini…
Gözlerini; Saria’dan İbrahim’e kevseri haber veriyor diye sevdim, sözlerin sevdaya dairdi viran Girit’in kulelerinde…
Ne yapsaydım yani, göğüslerin gürül gürül bir yaşama akıyorken Roma’nın tarihinden söz etmem aşkın neresini çözecekti? Parmaklarımı kavrıyorken matmazelin elleri ve dikilirken zaferin kuleleri, yaşayan gözlerini hangi gerçeğe kurban edecektim? …
Kara gözlüm bu ayrılık yetişir,
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Devamını Oku
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta