Türk mitolojisinde tufan ağırlık basmaktadır,
Altay Türkleri'nin efsanelerinde yaşamaktadır.
Türk tarihinde olay böyledir,
Altay Tufan Efsanesi şöyledir:
Sel bütün yeri kapladığında, Tengiz yerin üzerinde Han idi.
Tengiz'in yönetimi altında Nama adında iyi bir adam yaşardı.
Nama'nın Ulu Sozun, Ulu Sar ve Balık adlarında üç oğlu vardı,
Bunlar oymakta at sürer,kılıç sallar,güreş tutar,koşar oynardı.
Ülgen yakında büyük bir tufan kopacak dedi,
Nama'ya büyük bir gemi yapmasını söyledi.
Nama, geminin yapılması işini üç oğluna bıraktı,
Oğulları,gemiyi bir dağ üzerinde inşa edip yaptı.
Yapıldıktan sonra Nama,çocuklarını kucaklayıp sevinçten ağladı,
Gemiyi seksen kulaç olan sekiz halatla köşelerinden yere bağladı.
Böylece su seksen kulaç yükseldiğinde belki durum anlaşılacaktı,
Sonra Nama, ailesi ile çeşitli hayvanları, kuşları gemiye alacaktı.
Yeryüzünü birden sisler kapladı Dünya korkunç bir karanlığa gömüldü,
Yerin altından, ırmaklardan, denizlerden sular fışkırdı,yere sular indi.
Gökten sağanaklar boşandı yedi gün sonra yere bağlanan halatlar koptu,
Gemi yüzmeye başladı yerdeki sular seksen kulaç yükselip tavan yaptı.
Yedi gün daha geçti Nama oğluna geminin penceresini açmasını söyledi,
Ulu Sozun çevresi ile bütün yönlere bakıp sonra babasına şöyle dedi:
"Her şey suların altına batmış,yalnızca dağların dorukları görünüyor."
Sular ağaçları önüne katmış,tüm ağaçlar suların üstünde sürünüyor.
Gemi su üzerinde giderken birden şimşekler çakarak gökyüzü kükredi,
Sonra Nama baktı Gökyüzü ile sular dışında bir nesne görünmüyor dedi.
Gemi sonunda sekiz dağın birbirine yaklaştığı yerde durdu,
Çomoday ve Tuluttu dağlarının doruğunda karaya oturdu.
Nama pencereyi açtı, kuzgunu serbest bıraktı,kuzgun uçtu geriye dönmedi,
İkinci gün karga gönderdi, üçüncü gün saksağanı gönderdi o da geri gelmedi.
Dördüncü gün bir güvercin gönderdi gagasında bir ince dalla geri döndü,
Nama bu kuştan, öteki kuşların niçin geri gelmediğini sorarak öğrendi.
Onlar sırasıyla geyik, köpek ve at leşi yemek üzere gittikleri yerde kalmışlardı,
Nama bunu duyunca öfkelendi,güvercin geri döndüğü için güvercini alkışladı.
Onlar şimdi ne yapıyorsa hayatları boyunca öyle gitsinler dedi,
Bu dünyanın sonuna değin onu yapmaya devam etsinler dedi.
Sonra Nama canlıları öldürmesi için kendisini kışkırtan karısını öldürüp bakar.
Oğlu Ulu Sozun'ü yanına alarak ikisi beraber el ele tutuşarak gökyüzüne çıkar.
Daha sonra onlar orada beş yıldızlı bir yıldız kümesine dönüşür,
Nama ile oğlu Ulu Sozun'dan gökyüzünde Kutup Yıldızı oluşur.
Nama ile oğlu Ulu Sozu,Yayık Han'a dönmüştür,
Gece ışık ile süzülüp bu dünya üzerine inmiştir.
Yayık Han, Altay Türkleri'ne göre bir Şıhtır,
Türkleri koruyan ve yaşam veren bir ruhtur.
Kayıt Tarihi : 24.10.2015 10:44:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Yusuf Tuna](https://www.antoloji.com/i/siir/2015/10/24/altay-tufan-efsanesi.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!