Eğitimciyim.
1973 yılından beri yazıyorum. Şiir ve müzik denemelerine son yıllarda başladım.
Bu şiirler, duygu, gözlem ve özlemlerimi anlatma çabamdan doğan ürünlerdir. Yazdıklarımın şiir olup olmadığına okurlar karar verecek...
Şair olduğumu söyleyemem. Yaşamını şiire adayanlara haksızlık edemem. Zaten bir insanın kendini şair diye tanıtmasını anlamış da değilim.
Birkaç şarkı sözü dışında çöküntü başlığını koyduğum şiir ilk denememdir. Çöküntü, iki aylık bir olgunlaştırma sürecinden sonra beğendiğim bir şiir olmuştu. Bilgisayarım çökünce yok oldu. Belleğimde kalanları üç yıl sonra yeniden toparlamak istedimse de eskisi kadar güzel imgelere ve duygu yoğunluğuna ulaştığımı söyleyemem...
Antoloji com'da kendimi ifade etmeye çalıştığım için mutluluk duyuyorum. Şiirlerimi okuyan, listesine alan, duygularımı paylaşan; beğeni, eleştiri ve önerilerini yazanlara teşekkürlerimi sunuyorum.
Altan ARISOY
-
İşte kendimi anlattığım şiir:
Ben daha doğarken geç kalmışım
Sonuncu sırayı almışım
Babam hastaymış üzülmüş doğduğuma
Hiç üzülür mü çocuğu olan baba
Ölümcül hasta ya
Acımış yüreği yetim kalacağıma
Bilmiş olacağı
Öldüğünde dört yaşımdaymışım
Bir oyun sanmıştım okunan selaları
Uzun uzun bağırıyordu adam
Ne olduğunu anlamadım
Ağlamadım
Küçücüktüm
Kurtlar payını alıp gitti
Kuru ekmekle beslendim
Kuru ekmek de yetiyor insana
Kendimden bilirim
Erken büyüdüm
Omuzlarımda ağırlıklar
Gelişmedi bedenim
On yedi yaşımda girdim mesleğe
Ne kadar da hevesliydim
Sevmek sevilmek büyük özlem
Sevdim birkaç kez
Sevildim de ama
Evlenmeye geç kaldım
Yetişkin çocuklarım olmalıydı çoktan
Şiir yazmalıydım yıllardan beri
Şu işe bakın
Bu yaşta şair olmaya kalktım
Oturmuş besteler yapıyorum kendimce
Madem ki becerebiliyorum
Neredeymişim daha önce
Nice türkü yakmalıydım
Notalarla uçuşmalıydı duygularım
Geç kaldım
Bir evim olmalıydı şimdiye değin
Bir de araba
Gidebilmeliydim uzaklara
Madem ki bu kadar çalıştım
Otobüs beklememeliydim bu yaşımda
Sağlığım iyi olmalıydı
Ne gezer
Ağrısız acısız yıl geçirmedim
Doktora erken gitmedim değil
Geç kalmışsın dediler
Birçok şey uçup gitti elimden
Çoğuna da hiç ulaşamadım
Ey her an uyaran vicdan
Tutsağın oldum
İster ateşe at
İster baştan yarat
Her şeye geç kaldım
Ama
Bir çözüm buldum sonunda
Her bunalımda
Her soluksuz kalışımda
Bir ses gelir kulağıma
Yaşam her an yeniden başlar
Ne duruyorsun
Başla yeniden
Yakala yaşamı bir yerinden
Sonra çıkarım kapkara derinliklerden
Unuturum olup bitenleri
Silerim olumsuzlukları kötülükleri
Başlarım en baştan
Madem ki her şeye geç kaldım
Ölüme de geç kalacağım
İnadım inattır hani
Azrail de bilmeli
Yaşamak direnmekse
Ölüp ölüp dirilmekse
Mucizeyle yaşıyorum
Ve hep başarıyorum
Selam dünya
Selam insan kardeşler
Ben iyiyim
Sizden ne haber
Eserleri
arisoy.dostweb.com (Yeniden Kemalizm)
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!