Alpler'de Randevu

Alpler'in eteğinde, bir yağmur çiseliyor
Günün ilk ışıkları, şafaktan kesiliyor
Kuşların cıvıltısı, neyzen âheng saçıyor
Sabâhın bu vaktinde, içimi hoş açıyor
Gül bahçesi âdetâ, etrâfım çiçek dolu
Eflâtun Erguvanlar, kaplamış sağı-solu
Az ilerde parke yol, önünde yaşlı Çınar
Arslanların ağzında, fıskiyeden Üç pınar
Büyük Üstâd Göthe'nin, Tunç Heykeli dikilmiş
Çok derinlere dalmış, düşünmeye çekilmiş
Altında plaket var; bir kaç yazı üstünde
San'âtına övgüler, sergilenmiş Büstü'nde
Biraz daha yürüdüm, Kuzey-Batı Yönü'ne
En sonunda ulaştım, Tiyatro'nun önüne...

Baktım Elif bekliyor, tam da vaktinde gelmiş
O da ne; aman, aman, sandığımdan güzelmiş...
Şaşkın şaşkın bakışla, bir süzdü beni şöyle;
Parladı iki gözü, tebessüm etti öyle...
Üzerime vazîfe, verdim hemen selâmı
Başlatmış olduk tabi, böylelikle kelâmı
Kıyâfeti pek düzgün, hepsi yerli yerine
Kahverengi başörtü, yakışmış üzerine...
Müthiş kibâr cümleler, dilinden dökülüyor
Yüreğimin yağları, eriyip sökülüyor
Nâme gibi işliyor, çok da zarîf ses tonu
Cezbedici yapıyor, meziyyetleri O'nu...

***
Sohbet, muhabbet derken, epeyce de dolaştık
Felâket esprili, iyi de şakalaştık
Muhabbet fenâ sardı, ama bunun sonu yok
Nerden bilsin içimi; oysa derdim, acım çok...
Etkilendi benden ya, kalbim dolu nâfile
Vaktiyle kaptırmışım, kendimi bir Gâfil'e...

Dedim;
- Sakın sevmeye kalkıp, bana ümid besleme!
- Boş yere bekleyip de, hayâlini süsleme!
- İyisin, hoşsun ama, benden sana yâr olmaz! ..
- Hümeyrâ'nın Makâmı; Yüz Elif olsa, dolmaz! ..
- Say ki düş âleminde, gördük güzel bir rüyâ,
- İkimiz de derinden, uykudaymışız gûyâ...

***
- Ayrılık vakti geldi, yavaş yavaş gidelim...
- Bahtımız böyle imiş, artık vedâ edelim...

23.06.2001 Bodensee 11: 35