Anlatılacak pek bir şey yok. İsmet Özel, Küçük İskender ve nicesinin karması olmaya ve en çokta kendim olmaya çalışıyorum
Yarım yamalak ölümleri kabul etmiyorum Başağı da aldım keserek Şimdi rüzgarlar biraz serin eser Semaver yanar yanar! İçimizdeki kozalaklar yanıyor Ormanı tek nefeste çekiyorum Boğazıma kurtlar kaçıyor Çam ağaçları midemi yırtıyor Bıçkıyla kesin bacaklarımı
Yalnız kaldıkça yolculuk ister yorgun ağaçlar Bir horozu çok ötüyor diye kesmek gerekir Çoğu ırgat 90’ı görmeden ölmez Üzerinde ardıçlar, söğütler Hatta ceviz ağaçları Onları özellikle severim Pınar nehri beni besledikçe ve dallarım budandıkça Kendimi biraz daha doğulu hissederim
Nefes almak için vakit kalmadı Çoktan geçti eskilerin izlerdi üstümden Ben yeni bir adamın Lütfen eskit beni Güneş ne zaman batıdan doğarsa Sen o zaman bırak benim ellerimi Şimdi göz göze gelme zamanı Senin gözlerinde kaybolma zamanı Hissediyorum kalem ağlar Evler başımızı yıkılır Bir aşk gelir gitmek bilmez -zaten gitmesini isteyen yok-
Bazı akşamlar -aynı bu akşam gibi- yağmurlar tam üstümüze yağar
Pencere kenarında aldığımız sıcak nefesimiz camda buğu yapar
Belki elinle onun adını yazarsın
Belki o çoktan karalamıştır senin üstünü
Çoğu zaman içimizde yaşarız fırtınaları, onun ellini başkası tutuyor diye
Bir bıçak keskinliğinde değildir gözlerimiz ama bize de iyi severiz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!