karanlık gecede parlayan yıldız,
sözleriyle bedeniyle anlatılacak bir huzur,
göz yaşlarıyla süslenen yağmur,
titreyen nefesle bir şiir,
rüzgar kadar sevecen,
mutluluğa benzeyen bir şaheser,
bu ışık senin gözlerin mi
bu hava senin esintin mi
bu dağlar senin serin mi
benim güzel gamzelim
duramadı ayaklarım, ilerler hep ellerim
tutamadı sözlerini dinledi hep gözlerim
ıslatan yağmuru kurutup da özlerim
benim güzel gamzelim
bir gün seni aracak bu kalp
bir gece seni soracak bu kalp
bu kalp dağılacak, yok olacak bu kalp
benim güzel gamzelim
ıslanırdı ellerim sensiz kalınca
ağıtlar yakadardı dizlerim sensiz kalınca
düşünemezdi bu aklım sensiz kalınca
benim güzle gamzelim
önüme bir direk koydular
adını sevda koydular
beklemeden boğdular
benim güzel gamzelim
sadece seni dinledi bu günül
sadece seni özledi bu gönül
sadece seni sevdi bu gönül
benim güzel gamzelim
uçan kuşlar ağlıyor artık
düşmeyen yağmurlar düşüyor artık
durmayan sevgilier bitiyor artık
benim güzel gamzelim
bir rüzgar kabının içine hapis olmuşum
bir güneş gibi parlamış gecelerde doğmuşum
tatlı bir rüyadan uyanıp seni bulmuşum
benim güzel prensesim
dalgalanırdı gök yüzünde bayraklar
saçlarını taradı yine sesizlik
bir yudumda yedin yuttun beni
gök yüzüne attın beni sesiizlik
bir dalda çürüttün beni
benim narin meleğim
bir adada yanlız geçen şairim
bir dalda ışık tutan fenerim
sesizleğe meydan okuyan kalbim
ve sen mutluluk
düşünüyorum yapa yanlız adalarda
mutluluk dediğin bir canavar ise
yokluk dediğin bir baharat ise
acı dediğin bir sadakat ise
bu can bu bendende olduğu sürüce yanlız kalmazsın sevdiğim
sade bir diler konuşurdu dağlasam
iki duvar gözleri durmaz ağlasam
o sevda ipliğine bağlasam
bu can bu bendende olduğu sürece yanlız kalmazsın sevdiğim
kara sevdaya tutuştum sensiz kalınca
umutsuz kaldım sensiz olunca
düşüncesiz kaldım karanlık olunca
bu can bu bedende olduğu sürece yanlız kalmazsın sevdiğim..
bu gece güzelliğini anladağim ilk gecem
yüzündeki mutluluğu tattığım ilk gecem
seni uykusuz ca beklediğim ilk gecem
seninleyim gamzelim
bembeyaz ışıkta rengarek bir umutsun
bahçedeki güller soldu
bağrımdaki aylar doldu
takvimler geçmez durmaz oldu
sen yoktun ya sultanım
dağların akan seşelaler oldu
bırçın nadide bir yavru kuş gibi gördüm seni
tenindeki ince tondaki hırçın ayrıntılar sevdim seni
durgun havalarda aniden yağan yağmur gibi özledim seni
bildiğim tek gönüle yazıyorum
parçalandı incecik nefesin
göz yaşlarınla süsledin bendenini
durmadan dinledin o sesiz nedeni
gün ağarmadan bekledin ince kaderini
benim sade sözlerim
şu yollarda beraber yürürdük
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!