Uyumak istemiyorum, yarı ölmeliyim.
Gitmek geliyor içimden, bunu sonlandırmak.
Ama uyumadan, yarı ölmeden gideyim.
Hilesi nefret edilesi, eğlencesi yok.
Fayları kırık katmanların sızıntıları.
Nasıl bir dünya bu anlaşılmıyor hercai
Saçma gönlünde bir çok kalbi kırık sevgili
Fesleğen yaprakları kokulu ama terli
Bir daha gelmek mi, gönderme bu bedenimi.
Tarifi yok, ziyadesiyle bu durum çok zor
Tahtında bir kalem kırıldı, sen ülkeyi yıktın.
Ne bu öfke tamam, yalandı inandığın.
Sen kendini peygamber mi sandın?
Adam kılıklı peşmürde bir günahkarsın.
Kitapların kralını tek cümlede yaktın.
Lan ölüyom lan, bu dünya dar geliyor,
Her nefeste sanki göğsümde bir ağırlık var,
Geceler kara, yıldızlar uzak,
Gönlümde kopan fırtına dinmiyor, lan.
Lan ölüyom lan, umutlarım kayıp,
Cennetin cehennem hali.
Sövmeleri sevmelerim.
Haksız çığlığım. Kırık kalbim.
Ölmüş ruhumun canlı bedeni.
20 yıl sürecek azabım.
Tövbelerimin isteksizliği.
Hayat sanki bir sirk
Büyük bir çadıra doluşmuş
İzleyen bir çok kişi
Bir cambaz bir de palyaço
Biri ipte biri içimde
Cambaz düşecek ve palyaço o zaman sevecek.
Mengene baskısı ruhların ızdırabı.
Morarmış tırnaklara benziyor.
Kan oturmuş ama akmıyor.
Bir okadar acı, bir okadar da sızlıyor.
Sahipsiz köpek gibi serseri.
Sahrada su yeşil bir aşk olur.
Pembe kokar taze bahar çiçekleri gibi.
Şehrin ışıkları çok uzak buralarda.
Yıldızlar aydınlatır bizi.
Ne çoklar, hem de nasıl mahmur bunlar.
Eksik bırakma saki, anlatacaklarım var
Farklı mı sandın ötede olmayı, ne şeref kaldı ne de ar.
Selaları okunan, yası peşin tutulmuş cenazelerim var.
Hadi gömelim, tırnaklar kazma olsun ki kadehleri kefenlere sar.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!