düş gezginiyim gecenin kovuğunda uyurum haziranın düşünü görürüm
tam da kiraz vaktidir yüreğimin dalları toprağa değer toprak çağırır
dalbastı kirazların kan tadında umarsız bir yol ayrımıdır haziran
ben yürürüm bu yolda hüzünlü şarkılar yürür belki haziran yürür
sağanak yağmurlar altında göç arifesidir haziran yağmurun türküsüdür
ve karanlığın içinden çağırdığında o ses
gitmemek mümkün değildi
elleri ve ayakları kanıyordu gittiğinde
ben gördüm, siz orada yoktunuz
sahi siz neredeydiniz?
ben gördüm, elleri ve ayakları yoktu
siz değil miydiniz yoksa
karanlığın içinden çağıran bizi
sesiniz yankılandığında adım adım
karanlık şehrin ıssız sokaklarında
adımızı unutarak koştuk dört bir yana
sessizlikte kaybolduk oysa
yangınlardan kaçıyorduk oysa
bulmak için kendimizi
şehirlerin en ıssız sokağında
duvarlarına dokunuyorduk şehirlerin
duvarlar yanıyordu
köprüler yanıyordu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!