Ah! nasıl da hoştur, saat çınlarken saat kulesinde,
geceleyin, burnun bir altın carolus'a dönüşten aya
bakmak.
****
Hemen hemen kare biçimde,
yıkıntılarla çevrili ağır
bir binaydı, ve hala bir
saati bulunan kulesi bütün
mahalleye egemendi.
- 'Ah! dünya, ' - diye mırıldandım geceye, - 'güzel
kokulu bir çiçektir, ve dişi organı ay, ve erkek
organları yıldızlardır.
Ve ağırlaşınca gözlerim, kapattım, camların sarı
halesi üzerine siyah çarmıh haçı işlenmiş pencereyi.
Bir düzine insan vardı orada biralı çorba içen, ve her
birinin elinde bir ölünün önkol kemiği kaşık niyetine.
Ocak kızarmıştı kor ateşte, mumlar mantarlaşıyordu
dumanın içinde, ve tabaklardan bir mezar kokusu
yayılıyordu ortalığa, baharda.
-'İster günahların bağışlanmış, ister lanetli olaral öl, '
-diye mırıldandı Scarbo kulağıma, -'örümcek ağından
olacak kefenin, ve örümceğide seninle birlikte gömeceğim! '
-'ah, keşke kavak yapraklarından olsaydı kefenim, ' diye
yanıtladım onu, ağlamaktan kızarmış gözlerle, -'gölün
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!