Alnı Şafakta Öpülmüş Çocuğum Şiiri - Kür ...

Merhaba oğul
Yüreğimin kanayan yarası merhaba!
Sen gideli kaç yıldız,
kaç ay doğdu geceme
Kaç güneşi sararttım gündüzlerde
Kaç şafakta alnını öptüm
kapımın önünden geçen çocukların.
Kaç çocuğun göbeğini kestim
toprak damlı evlerin odasında
Ama sen yoktun oğul
sen yoktun.

Anlamadım önce. Işığı kırıldı
gözlerimin
masanda öyle bıraktığın gibi
kaldı kitapların.
Lanet okudum, okuma bilmeyen dilimle
Sen gittikten sonra oğul,
sen gittikten sonra
Kaç bahar eskitti saçlarım
Güneş kaç kez kırıldı sarkıtların gizeminde
Kaç ekin kaldırıldı sarı sıcak yazın yüzünden

Ve de kaç sonbaharın hüznünde
döküldü,
bahçemdeki ağaçların yaprakları.
Sen gittikten sonra oğul anlamadım,
kırıldı ömrümün köle zincirleri.
Türküler birikti dudaklarımda
ve kulağına fısıldadığım
ninnilerin hüznünde bıraktım,
çocukluğunu oğul.

Kırılınca evimin kapısı
Adını bir küfür gibi sorunca zulmün bekçileri,
anlladım oğul anladım!
Ve çıkıp giderken
geride parçalanmış kitap sayfaları
Resmin oğul, resmin,
öylece her şeyi anlatıyordu.

Sözüm sanadır ey oğul!
Toprak toprak kokan ellerim,
susuz yaz çatlağı dudaklarımla,
alev alev öperken ilk ağlayışını
Ne katliamları düşündüm
aysız gecelerde,
ne de baharı çalınmış bin
..........
..........