Sevgi,Genç ve Mi.
Yaşamının güzündeki koca adam,ıssız bir evde masasının başına geçip oturdu.Kah başını kaldırdı,dışarıya iri başlı çiviler gibi parıldayan yıldızlarla donanmış göğe baktı,kah başını çevirdi elindeki ‘’Mİ’nin resmine baktı.Resmin çizgileri ve renkleri ustaca bir değerdeydi; Ve resim ona Yeryüzü’nün sırlarını ve sonsuzluğun gizemini açtı.
‘’Mİ’’nin resmi koca adama seslendi ve o anda koca adamın gözleri kulaklara dönüştü.Öyle ki koca adam,odanın içini dolduran canlıların dilinden anlar oldu,Sevdayla dağlandı yüreği yeniden.
Sanki güzel bir düşün bir dakikasıymış ya da sonsuzluğun ömrü içinde bir yılmış gibisine,saatler saatleri kovaladı.
Sonra koca adam resmi önüne koydu,kalemini aldı ve yüreğinden geçen duyguları kağıda aktardı.
‘’Sevgili Mİ.Doğayı aşabilen Yüce gerçek,bir varlıktan diğerine insanoğlunun sözleriyle aktarılamaz.Gerçek,ne demek istediğini seven gönülllere aktarabilmek için sessizliği seçer.
‘’Biliyorum ki gecenin sessizliği ikimizin gönülleri arasındaki en değerli elçidir.Çünkü o,Sevgi’nin bildirisini taşır ve yüreklerimizin kutsal türküsünü söyler. Tıpkı Tanrı’nın ruhlarımızı vücutlarımıza tutsak kılmış olduğu gibi Sevgi de beni sözcüklerin tutsağı kıldı.
‘’Diyorlar ki,Ey sevgilim,Sevgi insanın yüreğini yakan bir alevdir.İlk karşılaşmamızda seni çağlardır tanıyor olduğumu biliyordum ve seninle ayrıldığımız ve seninle ayrıldığımız anda da hiçbir gücün bizi birbirimizden ayıramayacağını da biliyordum.
‘’Seni ilk görüşüm gerçekte ilk değildi.Yüreklerimizin birbiriyle buluştuğu anda,sonsuzluğa ve Ruh’un ölümsüzlüğüne inancım pekişti.
‘’Böyle bir anda Doğa kendisini ezilmiş sananın yüzünden peçeyi sıyırır ve ona kendi ezeli adaletini gösterir.
‘’Ey sevgili,kıyısında oturup birbirimizi seyrettiğimiz o geceyi anımsar mısın? O an,sen moskova’dan,ben İzmir kordondayken,sözlerinin bana sendeki sevdanın acımaktan değil,Hak’tan doğmuş olduğunu söylediğini hatırlıyor musun? Ve işte şimdi kendime ve dünyaya açıklayabilirim ki,Hak’tan gelen armağanlar merhametten doğanlardan çok daha büyüktürler.
‘’Ve şunu söyleyebilirim ki,rastlantının doğurduğu sevgi,bataklıkların durgun sularından farklı bir şey değildir.
‘’Sevgilim,önümde yüceliğe ve güzelliğe büründürebileceğim bir yaşam uzanıyor-ki,bu yaşam ilk karşılaşmamızda başlamıştır ve sürecektir sonsuza dek.
‘’Çünkü Tanrı’nın,büyük işlere ve sözlere işlenebilsin diye bana ve sana bağışlamış olduğu gücü,tıpkı güneşin kır çiçeklerini canlılığa kavuşturuşu gibi,benim içimden alıp ortaya çıkaracak olan sensin,biliyorum.
‘’İşte bu nedenledir ki;
‘’sana olan sevgim sürecektir sonsuza dek.’’
Koca adam ayağa kalktı ve usul usul odanın öbür tarafına doğru yürüdü. Pencereden dışarıya bakındı ve Ay’ın yükselerek gökyüzünü kaplamakta olduğunu gördü.Sonra yeniden masasının başına döndü ve ‘’Mİ’’ye şunları yazdı;
‘’Ey sevgilim,Senden beni bağışlamanı diliyorum.Çünkü sana ikinci şahısmışsın gibi konuşum.Oysa sen benim,Tanrı’nın kutsal elinden doğduğumuz andan beri eksikliğini çektiğim diğer güzel yanımsın.Lütfen beni bağışla.
(H.Cibran.Sözler)
Hem kırar,hem de dökersin sevgiM,
Kaçırıp keyfimi,yıktın sevgiM,
Hani gül renkli şarabım? Sen affet,
İkimizden biri sarhoş ama kiM?
Hayyam
Kayıt Tarihi : 13.1.2004 15:09:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ali Osman Yılmaz](https://www.antoloji.com/i/siir/2004/01/13/almuhta-danin-sozleri-7.jpg)
Sevgiyle...
Resmediyor, ressam olmasa da onun gibi
akılla ,düşünceyle
feylesoflukta aynı
yürekle tazeliyor kendini
kağıtları doldurup doldurup getirdikleri
bizlere vermektir maksadı bu damlalardan...
TÜM YORUMLAR (3)