Rizeliyim Rizeli almışım iki deli
Bundan da fayda yok olmuşum ben zırdeli
Sabah erken kalkacak sobayı mı yakacak
Kalmadı başka işi bana yemek yapacak
Ben Rizeli deliyim aşkına serseriyim
Tövbelerin tövbesi daha evlenir miyim?
Sabah oldu açaydı uykularım kaçaydı
Rizeli kız olsaydı şimşek olup çakaydım
İnek sağmayı bilmez çaya elini sürmez
Gece gündüz demliği ocaktan düşmez
Rizeliden başkası eve karı edilmez
Elinin lezzetinden yemeden hiç bilinmez
Kapısında odunu kırar koyar sepete
Kocası gurbettedir onun ettiğini kimse bilmez
Ne kaynana hor görür nede kayın pederi
Sevgiyle kucaklaşır kapıya gelenleri
Karnı doyar gelenin Rizelini evine
Dönüp kimseye bakmaz
Çok sadıktır evine
Ben böyle Rizeliyi almamış unutmuşum
Kapıma yabancıyı seçmiş kölesi olmuşum
Pişmanlığım geç değil şimdi yolu bulmuşum
Rize den kız beğendim çokta mutlu olmuşum
Bu Rize’nin kızına böyle kurban olurum…
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.